***{MeKaN}***
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

***{MeKaN}***

wWw.mEkAnN.mUtLuFoRuM.OrG
 
AnasayfaSERKANGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Hoverkraftlar/1 Kasım

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 29
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Hoverkraftlar/1 Kasım Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Hoverkraftlar/1 Kasım Right_bar_bleue

(REPP) :
Hoverkraftlar/1 Kasım Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Hoverkraftlar/1 Kasım Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Hoverkraftlar/1 Kasım Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Hoverkraftlar/1 Kasım Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Hoverkraftlar/1 Kasım Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Hoverkraftlar/1 Kasım Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Hoverkraftlar/1 Kasım Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Hoverkraftlar/1 Kasım Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Hoverkraftlar/1 Kasım Right_bar_bleue

(AVATAR) : Hoverkraftlar/1 Kasım Bayrakqb6
Ruh Hali : Hoverkraftlar/1 Kasım Cesaretli
Hayvanım : Hoverkraftlar/1 Kasım Esek
(Seviye) : Hoverkraftlar/1 Kasım Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Hoverkraftlar/1 Kasım Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Hoverkraftlar/1 Kasım Empty
MesajKonu: Hoverkraftlar/1 Kasım   Hoverkraftlar/1 Kasım Icon_minitimeC.tesi Eyl. 27, 2008 3:03 pm

Hoverkraftlar


Yirminci yüzyıl, birçok yeniliğin yaşandığı bir çağ oldu. Birçok yeni
araç tasarlandı ve yüzyıllardır bilinenler geliştirildi. Fakat
bunlardan bazıları gerek işlevleri gerekse tasarımları yönünden
diğerlerinden çok daha ilginç oldu. İşte bu ilginç araçlardan biri de
hoverkrafdardır. Bir "hava yastığı" üzerinde taşınan bu taşıdır, hem
karada hem de suda yol alabilmelerinden ötürü, diğer taşıtlara göre
ayrıcalıklı bir konumdaydı. 1950'li yıllarda kullanılmaya başlayan ilk
modeller başlangıçta büyük ilgi uyandırmıştı. Ne var ki bunların
beklentilere aslında yeteri kadar yanıt veremedikleri kısa sürede
anlaşıldı. Kullanılışları kolay değildi.Yine de üzerinde durulması
gereken araçlardı bunlar.Hoverkraft, araç ile zemin arasındaki havada
dış havaya göre oluşturulan farklı basıncın (hava yastığı) taşıma
etkisine dayalı hareket eden, karada ve denizde de gidebilen bir
taşıttır.Bazı hava yastıklı araçlar, basınç farkını ancak ileri doğru
hareket ederken; diğerleri basınç farkını ileriye doğru harekete bağlı
olmadan da oluşturabilirler.İngiliz Sir Thornycraft, hava yastıklı
araçların ilk tasarımcılarından biri olarak kabul edilir. Thornycraft,
1870'lerde gövde bölümü basınç odası biçiminde (gerçekte tabanı açık
boş bir kutu) olan bir teknenin bu bölmesine hava pompalandığında,
teknenin suyun üzerinde yükseleceğini ve sürtünme azalacağı için hızlı
hareket edebileceğini ileri sürdü. Bu düşüncesini geliştirdiği modeller
üzerinde denedi ve 1877'de bunların patentini aldı. Aldı ama,
Thornycraft, oluşturulan hava yastığının teknenin altından sızarak
dışarı kaçması sorununu çözemedi. Bu sorun nedeniyle uzun süre
istenilen nitelikte hoverkraftlar geliştirilemedi.19SD'lerde İngiliz
mucit Christopher CockerelI bu sorunu aştı. Cockereıı, düşündüğü araç
için karısının saç kurutma makinesiyle ve teneke kahve kutularıyla
deneyler yapıyordu. Bu deneylerin sonucunda bugünkü hoverkraftların ilk
örneğini yaşama geçirdi. SR.N1 adını vermeyi tasarladığı bu araç, hem
denizde hem de karada gidebilme özelliğiyle benzersiz olacaktı.26
Temmuz 19S9'da bu düşüncesini gerçekleştirdiği ilk modelini denedi ve
bunda başarılı oldu. Cockereıı, basınç odası yerine, teknenin alt
bölümünün çevresini aşağı doğru hava püskürten borularla donattı.

Bunlar hafif biçimde içeri doğru eğikti. Böylece püskürtülen hava
teknenin altında toplanıp basınç yaratarak gövdenin yükselmesini
sağlayacaktı. Ayrıca güçlü hava jetleri teknenin alt bölümünü
çevreleyen bir perde oluşturacak, bu perde içerideki hava yastığının
dışarı kaçmasını engelleyecekti.Bu tasarıma göre gerçekleştirilen ilk
hoverktraft olan SR.N1, 19S9'da suya indirildi. Bu ilk model ancak üç
yolcu taşıyabiliyordu. Tek eksiği düşük yolcu kapasitesi değildi bu ilk
modelin. Bunun yanı sıra, yalnızca sakin sularda yada düzgün yatay
zeminlerde güvenli hareket edebiliyordu.Çok da düşük hızlı
seyrediyordu. Aslında bu aracın Cockereıı'in özgün tasarımından farklı
bir yanı vardı.İlk düşündüğünün tersine, çevresel hava jetlerinin hava
yastığını içeride tutmaya - yetmediği anlaşılmıştı. Bu nedenle teknenin
çevresinden aşağı doğru kauçuktan yapılmış bir "etek" asılmıştı. Eteğin
başlıca üstünlüğü hava yastığını engebeli arazide ya da dalgalı sularda
hızla boşalmaktan koruyabilmesiydi.Hoverkraftların başlıca bölümleri,
eteğin yanı sıra, tekne, motor, kaldırma ve itme sistemleridir.
Teknenin yapımında kullanılan alüminyum kaplama levhaları, gene
alüminyumdan yapılmış çatkıya kaynakla bağlanır. Tekne, kaldırma ve
itme sistemlerinin her ikisine de güç sağlayan bir gaz türbin motoruyla
hareket eder. Motorun tekneyi kaldırmak için sağladığı güç, aracı itmek
için gereken güce oranla daha fazladır. Kaldırma işleminde hava,
teknenin altındaki püskürtme borularına yüksek devirli fanlar
aracılıyla itilir. İtme işinde çoğu zaman hoverkrafta uyarlanmış jet
motorlarından yararlanılır. Pervaneler çoğunlukla teknenin kıç
bölümüne, hareketli çelik kolonlar üzerine yerleştirilir. Pervaneyle
birlikte kendi eksenleri etrafında dönebilen kolonlar, tekneye ek bir
manevra yeteneği sağlar. Asıl yön denetimiyse aracın arkasındaki kuyruk
dümeniyle gerçekleşir. Hava yastığının derinliği genellikle aracın
uzunluğunun onda biri olur. Bundan dolayı hoverkraftların kontrolü
oldukça zordur. İşte bu yüzden hoverkraftlar karayollarında
kullanılamamıştır.

SR.N1 'in geliştirilmesinden günümüze değin hoverkraftların etek
sistemlerinde önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Başlangıçta aracın
kenarlarına perde gibi asılan ve kauçuk benzeri malzemeden yapılan
etek, hızlı seyir sırasında kara yada su yüzeyine sürtünerek kısa
sürede aşınıyordu.Günümüzdeyse bu etekler, dayanıklı naylon ve plastik
malzemeden yapılıyor. Ayrıca bugün, perde biçimindeki eteğin yerini
aracın alt çevresini saran kalın bir boru biçimindeki torba etekler
almıştır. Hava, torba eteğin içeri bakan bölümündeki bir dizi delikten
püskürtülür ve böylece aracın tabanı ile su ya da yer yüzeyi arasında
hava yastığı oluşturulur. Araç hareket etmiyorken torba eteğin üzerine
biner.Torba eteğin alt bölümünde onu sürtünmeden kaynaklanan aşınmaya
karşı koruyan ikinci bir etek vardır.1960'ların başında hızlı
hoverkraftlardan denizlerde, çöllerde, ya da buzlarla kaplı bölgelerde
yararlanılabileceği düşünülmüştü. Fakat kısa sürede sorunların farkına
varıldı: Yetersiz etek tasarımından ve tuzlu suyun etkisiyle kolayca
tıkanarak bozulan gaz türbinlerinden kaynaklanan sorunlar önemli
güçlükler doğurdu.Hoverkraft düşüncesi yalnızca İngiliz mucit
Cockerell'in zihnini yormuyordu. Bu konuyla ilgilenen başkaları da
vardı. 1950'li yıllarda Charles Flatcher, "Glidemobile" adını verdiği
hava yastığı üzerinde giden bir taşıt tasarlamıştı. Hava yastığıyla
kayarcasına yolculuk etmenin bir meraklısı daha vardı. Fransız mühendis
Jean Bertin bu konudaki tasarımlrını gerçekl~ştirdi ve bir hoverkraft
da o yaptı. N50002 adını verdiği bu araçla 1960'lı yıllarda su üzerinde
saatte 137 kilometreye ulaşabilmişti. Bu bir rekordu. N50002'nin tek
üstün özelliği çok hızlı oluşu değildi. Bertin'in hoverkraftına bir
jumbojete sığacak kadar yolcu binebiliyordu. Bu araçla 400 yolcu, 55
otomobil ve 5 de otobüs taşınabilmekteydi.ABD' de 60'lı ve 70'li
yıllarda çeşitli hoverkraft denemeleri yapıldı. Değişik tasarımlar
üretildi. Çeşitlenen bu tasarılara SES (Surface Effect ShipYüzey Etkili
Gemi) adı veriliyordu.Bunlar daha çok bir katamaran ile hava yastıklı
bir aracın birleşimi gibiydiler. Bu gemilerde hava yastığı katamaranın
iki gövdesi arasına yerleştirilmişti. Bu hava yastığı devreye
girdiğinde hoverkraft gibi yükselen araç, suyun üzerinde oldukça
yükseliyordu. Bu sayede suyun direncini en aza indiren bu taşıt, yüksek
hızlara da ulaşabiliyordu. Bu tür SES gemilerinin hoverkraftlara karşı
bir zayıf yanı vardı: Karada gidemiyorlardı. Normal gemiler gibi suda
yüzüyor ve limanları kullanıyorlardı.SES gemileri ortaya çıktığı
dönemde popüler olmuştu. Öyle ki ABD'de SES teknolojisini kullanarak
bir filo kurulması tasarlanmıştı. Saatte 180 km hız yapabilecek bu
gemiler katamaran olacaktı. Hava yastıklı dev katamaranlardan oluşacak
filo, normal bir donanma gibi fırkateynler, hücumbotlar hatta uçak
gemileri barındıracaktı.

Bu filo için ilk planlanan 8000 tonluk bir torpido gemisiydi. Bu gemi
aynı zamanda 4 F-18 avcı uçağı, dik havalanabilen 4 uçak ve 4 de
helikopter taşıyabiliyordu. Bu proje kapsamında kısa sürede deneme
amaçlı iki gemi yapıldı. Bunlar saatte 174 km hız yapabiliyordu.Fakat
proje yürümedi. Denemelerden kısa süre sonra projeden vazgeçildiği
açıklandı. Sorun teknik olmaktan çok politikti. Pentagon bu konudaki
politikasını değiştirmiş, klasik gemilere ağırlık vermeye karar
vermişti.60'lı yıllarda hava yastığı tekniğinin hızlı trenlerde de
kullanılması denemeleri de yapılıyordu. Fransız Jean Bertin'in
"Havatreni" büyük ilgi ve heyecan uyandırdı. İki kişi taşıyabilen bir
prototip olan ilk model, 22 Ocak 1969 tarihinde yaptığı denemede saatte
422 km'ye ulaşmayı başardı. Bundan birkaç yıl sonra, Ekim 1973'te 80
yolcu taşıyabilen bir model de saatte 400 km'ye ulaşacaktı. Aracın yol
aldığı hat, beton bir hattı. Trenin alt tarafında T şeklinde profili
olan bir boşluk bulunuyordu. Bunun ortasında yer alan beton hat, ray
görevi görüyor, tren havalandığında bu hattın üzerinde gidiyordu.
İçinde yer alan iki pervane havayı emiyor ve trenin altına
gönderiyordu. Ekim 1973 'te yeni bir deneme yapıldı. Denemede aracın ön
motorları dev pervanelerle donatılmıştı. 1-80 adı verilen bu modelin
motorları nerdeyse bir jet motoru kadar güçlüydü.Bu sayede tren yere
temas etmeden ve hiç sarsılmadan yol alabiliyordu. Trenin deneme
aşamalarında denek olarak yüzlerce yolcu yer aldı. Hava yastığı
üzerinde giden bu trenin içinde yazı yazmanın, evde, masa başında
otururken yazı yazmaktan farkı yoktu. Trenin deneme aşamasında
kullanmak için oldukça uzun bir hat döşenmişti. Bu hat sonra
Paris-Orleans hattının temelini oluşturacaktı. Temmuz 1974'de Fransız
yönetimi Train a Grande Vitesse (TGV) adını verdiği hızlı tren
projesini başlattı. Eylül 1975'de Paris-Lyon hattı işlemeye
başladı.Hoverkraftlar ilk çıktıklarında büyük ilgi uyandırdılarsa da
sonraları, kendilerine yüklenen beklentileri yeterince
karşılayamadıkları için ilginçliklerini büyük ölçüde
yitirmişlerdi.Kontrolları düşünüldüğü kadar kolay değildi, sık sık
arıza yapıyorlardı ve çok gürültülüydüler. Bununla birlikte
hoverkraftların bazı kusurlarının giderilmesiyle bu araçlara ilgi
yeniden artmaya başladı. Örneğin Almanya'da 1998 yılında, hoverkraftla
taşınan araba sayısında bir önceki yıla oranla %32'lik bir artış
gözlenmiştir. İngiltere, Fransa gibi hava yastığıyla araçlar üreten
ülkelerde de bu rakamlar gün geçtikçe artmaktadır. Deniz
taşımacılığında, özellikle de yolcu taşımacılığında hoverkraftların
geleceği parlak görünüyor. Hızlı taşımacılığın artık gereksinim haline
geldiği günümüzde armatörlerin ve iş adamlarının da hoverkraftlara ilgi
duymaya başladığını söylemek yanlış olmaz.

Bu bağlamda Blohm&Voss şirketi, hoverkraftların ticari yönünü
ortaya çıkarmaya yönelik tasarımlar üzerine çalışmalarını sürdüren
kuruluşlardan biri. Bu şirket birkaç yıldır 170 ton kapasiteli ve
saatte 92 km hız yapabilecek bir model üzerinde çalışıyor. "SES
Corsait" adı verilen teknenin üzerinde denemeler hala sürüyor. Şimdiye
dek elde edilen sonuçlardan SES Corsair'in beklentilere yanıt
verebilecek bir tasarım olduğu görülmektedir. Bu da henüz gelişmekte
olan hoverkraftların doğru yolda olduğunu gösteriyor.Hızlı deniz
taşımacılığında üzerinde çalışılan bir başka proje de MEKAT sınıfı
tekneler. Bu teknelerin çalışma ilkesi de SES teknolojisine dayanıyor.
Bu teknelerde hava yastığı sayesinde gövdenin yalnızca % 20'si su
içinde kalıyor, geri kalan % 80'i hava yastığı üzerinde taşınıyor.
Böylece MEKAT sınıfı gemiler suyun engellemesi azaldığından saatte 110
km'ye kadar çıkabiliyor.Hoverkraftlar yalnızca deniz taşımacılığıyla
uğraşanların ilgisini çekmiyor. Hava yastığı üzerinde yolculuğa en
büyük ilgiyi gösterenlerden biri de ordu. Hoverkraftlar, askeri
amaçlarla kullanılmak için de oldukça uygun tekneler. Hızlı olmalarının
yanı sıra hava yastıkları sayesinde hem denizde hem de karada yol
alabilmeleri onlara üstünlük sağlıyor. Böylece amfibik görevierde
kullanılmaya uygunlar. Bunun yanı sıra çıkartma gemilerinden de daha
hızlı oldukları için rağbet görüyorlar.Haverkraft teknolojisine karşı
son yıllarda artan ilgiden Japonya da payını düşeni almış. Japon Mitsui
şirketi üç değişik tasarımıyla önde gelen şirketlerden. Tasarladıkları
en büyük tekne 1500 yolcu taşıyabilecek ve saatte 80 km hız
yapabilecek. 127 metre uzunluğundaki bu haverkraft, İngiltere'de olan
dünyanın en büyük hoverkraftının 2,5 katı büyüklükte. Bu teknenin Japon
kentleri arasında sefer yapması düşünülmüş.1980'li yıllarda
hoverkraftlar Türkiye'de de kullanılmaya başladı. "Deniz otobüsü"
olarak bilinen bu araçlar, özellikle İstanbul'da şehir hatları
vapurlarının yüklerini hafiflettiler. Hızları nedeniyle de halen büyük
ilgi görüyorlar.Hoverkraftların Manş kanalında ilk seferlerini
yapmalarından bu yana yaklaşık kırk yıl geçti. Anavatanları
İngiltere'de Mayıs 1999'da yapılan bir gösteride kırkın üzerinde
değişik hoverkraft tasarımı sergilendi. Teknolojiye ayak uyduran bu
teknelerin yeniden dönüşü konuşuluyor bu günlerde. Belki de duyabilsek
şöyle diyor olacaklar: Dönüşüm muhteşem olacak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
 
Hoverkraftlar/1 Kasım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
***{MeKaN}*** :: Gündem :: Bilimsel ve Teknolojik Haberler-
Buraya geçin: