***{MeKaN}***
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

***{MeKaN}***

wWw.mEkAnN.mUtLuFoRuM.OrG
 
AnasayfaSERKANGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Fizik tedavi

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:40 pm

Ankilozan spondilit


Ankilozan spondilit nasıl bir hastalıktır?

Ankilozan spondilit, omurga ve leğen kemiğindeki eklemleri tutan,
özellikle bel bölgesinde hareket kısıtlılığı yapan, kronik (müzmin) bir
romatizmal hastalıktır. Omurganın hareketini sağlayan eklem ve bağlarda
gelişen iltihap sonucunda, eklem ya da kemikler hareketlerini yitirecek
şekilde birbirleri ile kaynaşabilir. Omurga dışında kalça, diz ve ayak
eklemlerinde de iltihaplanma görülebileceği gibi az sayıda hastada
çeşitli iç organ bulguları gözlenebilir.

Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Ciddi tutulumu
olan hastalarda omurganın hareketlerini tamamen kısıtlayabilir. Buna
karşın, sadece sabahları olan hareket tutukluğu ya da bel ağrısı
dışında hiç bir yakınması olmayan hastalar da görülebilir. Omurgayı
etkileyen romatizmalar spondiloartritler olarak isimlendirilmektedir.
Ankilozan spondilit dışında, sedef hastalığının, iltihabi barsak
hastalıklarının ve Reiter sendromunun da omurgada iltihaplanma
yapabildiği bilinmektedir.

Ankilozan spondilit erkeklerde kadınlardan 2-3 kat daha sık görülür ve genellikle erken yaşlarda (16-35 yaş) başlar.

Ankilozan spondilitin nedeni nedir?

Ankilozan Spondilitin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Hastalığın
nedenleri arasında kalıtımsal faktörlerin önemli bir yeri vardır.
Belirli bir doku grubunu (HLA-B27) taşıyanlarda bu hastalığın gelişme
riski belirgin olarak artmaktadır. Yine de HLA-B27 doku grubunu taşıyan
herkesde hastalık gelişecek diye bir kural yoktur. Kalıtımsal nedenler
dışında başta mikroplar olmak üzere çeşitli çevresel faktörlerin de
hastalığın gelişimine katkısının olduğu düşünülmektedir.

Ankilozan spondilitin tanısı nasıl konur?

Bel bölgesinde genellikle 3 aydan daha uzun süren ağrı ve hareket
kısıtlanması her zaman ankilozan spondiliti akla getirmelidir. Bel
ağrısı özellikle istirahat döneminde belirgindir. Hasta gece ya da
sabah ağrı ve hareket kısıtlılığı ile uyanabilir ve hareketle bel
ağrısı ve tutukluluk azalır. Çoğu hastada belirtiler, omurganın bel
bölgesinde başlamakla beraber bazı hastalarda sırt ve boyun ağrıları da
gözlenebilir. Bazen de kaburgaları omurgalara ve göğüs kafesine
bağlayan eklemlerde tutulum olabilir. Bu durumda hastada nefes alırken
göğüs kafesinin genişlemesinde azalma gözlenebilir. Ayrıca omuz, kalça
ve ayak eklemlerinde de tutulum görülebilir. Çoğu hastada topuklarda
ağrı ve sert yüzeye basamama gibi yakınmalar olabilir. Bazı hastalarda
genellikle tek gözde tekrarlayan iltihaplanmalar gözlenebilir. Gözde
kızarıklık, ışıktan rahatsız olma ve bulanık görmeye yol açabilen bu
rahatsızlığa "ön üveit" ismi verilmektedir. Sistemik bir hastalık
olduğundan aktif dönemde ateş, iştah azalması ve yorgunluk da
görülebilir. Ankilozan spondilit kadınlarda genellikle daha hafif ve
farklı seyredebilir.

Laboratuvar testlerinde sedimentasyon hızı yüksek olabilir, kansızlık
saptanabilir ve HLA-B27 (+) bulunabilir. Omurga ve leğen kemiğinin
röntgen filmlerinin çekilmesi de tanıda çok yardımcı ve genellikle
yeterli olmaktadır.

Ankilozan Spondilit Nasıl Tedavi Edilir?




Erken tanı ve tedavi, ağrı, eklem ve bağların birbiriyle kaynaşması
sonucunda gelişen hareket kısıtlılığının önlenmesinde önemlidir. Ağrıyı
ve hareket tutukluğunu azaltmak amacıyla ağrı kesici ve iltihap
giderici romatizmal ilaçlar kullanılmaktadır. Hastalığı ağır
seyredenlerde ve omurga dışı eklem iltihabı olanlarda "hastalığın
seyrini değiştiren" bazı ilaçların olumlu etkilerinin olduğu
düşünülmektedir.

Egzersiz, hastalığın en önemli tedavi yöntemlerinden birisini
oluşturmaktadır. Eklemlere yönelik yapılan egzersizler, bu eklemlerin
normal hareketini ve esnekliğini korumada yardımcıdır. Solunum
egzersizleri akciğer kapasitesini korur. Uygun yatma ve yürüme
pozisyonları, karın ve sırt egzersizleri normal duruş şeklini korumada
etkilidir. Yüzme ankilozan spondilit için en yararlı egzersiz şeklidir.
Egzersiz programının ana amacı, devam eden iltihabın önlenmesinden çok,
hareket kısıtlılığının ve vücut duruş bozukluklarının
engellenebilmesidir.

Özellikle kalça eklemindeki iltihaplanmaya bağlı ciddi hareket
kısıtlılıklarında bu eklemin protez ile değiştirilmesini sağlayan
cerrahi girişimler çok yararlı olmaktadır.

Hastalığın sürekli olduğu unutulmamalı ve tedavinin etkinliği düzenli kontrollerle izlenmelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:41 pm

ANKİLOZAN SPONDİLİT


TANIM:

Ankilozan spondilit, omurga ve leğen kemiğindeki eklemleri tutan,
özellikle bel bölgesinde hareket kısıtlılığı yapan, kronik (süregen)
bir romatizmal hastalıktır. Omurganın hareketini sağlayan eklem ve
bağlarda gelişen iltihap sonucunda, eklem ya da kemikler hareketlerini
yitirecek şekilde birbirleri ile kaynaşabilir. Omurga dışında kalça,
diz ve ayak eklemlerinde de iltihaplanma görülebileceği gibi az sayıda
hastada çeşitli organ bulguları gözlenebilir.

Hastalığın şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. Ciddi tutulumu
olan hastalarda omurganın hareketlerini tamamen kısıtlayabilir. Buna
karşın, sadece sabahları olan hareket tutukluğu ya da bel ağrısı
dışında hiç bir yakınması olmayan hastalar da görülebilir. Omurgayı
etkileyen romatizmalar spondiloartritler olarak isimlendirilmektedir.
Ankilozan spondilit dışında, sedef hastalığının, iltihabi barsak
hastalıklarının ve Reiter sendromunun da omurgada iltihaplanma
yapabildiği bilinmektedir.

Ankilozan spondilit erkeklerde kadınlardan 2-3 kat daha sık görülür ve genellikle erken yaşlarda (16-35 yaş) başlar.

SEBEPLER:

Ankilozan Spondilitin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Hastalığın
nedenleri arasında kalıtımsal faktörlerin önemli bir yeri vardır.
Belirli bir doku grubunu (HLA-B27) taşıyanlarda bu hastalığın gelişme
riski belirgin olarak artmaktadır. Yine de HLA-B27 doku grubunu taşıyan
herkesde hastalık gelişecek diye bir kural yoktur. Kalıtımsal nedenler
dışında başta mikroplar olmak üzere çeşitli çevresel faktörlerin de
hastalığın gelişimine katkısının olduğu düşünülmektedir.

TEŞHİS:

Bel bölgesinde genellikle 3 aydan daha uzun süren ağrı ve hareket
kısıtlanması her zaman ankilozan spondiliti akla getirmelidir. Bel
ağrısı özellikle istirahat döneminde belirgindir. Hasta gece ya da
sabah ağrı ve hareket kısıtlılığı ile uyanabilir ve hareketle bel
ağrısı ve tutukluluk azalır. Çoğu hastada belirtiler, omurganın bel
bölgesinde başlamakla beraber bazı hastalarda sırt ve boyun ağrıları da
gözlenebilir. Bazen de kaburgaları omurgalara ve göğüs kafesine
bağlayan eklemlerde tutulum olabilir. Bu durumda hastada nefes alırken
göğüs kafesinin genişlemesinde azalma gözlenebilir. Ayrıca omuz, kalça
ve ayak eklemlerinde de tutulum görülebilir. Çoğu hastada topuklarda
ağrı ve sert yüzeye basamama gibi yakınmalar olabilir. Bazı hastalarda
genellikle tek gözde tekrarlayan iltihaplanmalar gözlenebilir. Gözde
kızarıklık ve ışıktan rahatsız olma ve bulanık görmeye yol açabilen bu
rahatsızlığa "ön üveit" ismi verilmektedir. Sistemik bir hastalık
olduğundan aktif dönemde ateş, iştah azalması ve yorgunluk da
görülebilir. Ankilozan spondilit kadınlarda genellikle daha hafif ve
farklı seyredebilir.

Laboratuvar testlerinde sedimentasyon hızı yüksek olabilir, kansızlık
saptanabilir ve HLA-B27 (+) bulunabilir. Omurga ve leğen kemiğinin
röntgen filmlerinin çekilmesi de tanıda çok yardımcı ve genellikle
yeterli olmaktadır.

TEDAVİ:

Erken tanı ve tedavi, ağrı ve eklem ve bağların birbiriyle kaynaşması
sonucunda gelişen hareket kısıtlılığının önlenmesinde önemlidir. Ağrıyı
ve hareket tutukluğunu azaltmak amacıyla steroid olmayan antiromatizmal
ilaçlar kullanılmaktadır. Hastalığı ağır seyredenlerde ve omurga dışı
eklem iltihabı olanlarda sulfasalazin ve metotreksat gibi ilaçların
olumlu etkilerinin olduğu düşünülmektedir.

Egzersiz, hastalığın en önemli tedavi yöntemlerinden birisini
oluşturmaktadır. Eklemlere yönelik yapılan egzersizler, bu eklemlerin
normal hareketini ve esnekliğini korumada yardımcıdır. Solunum
egzersizleri akciğer kapasitesini korur. Uygun yatma ve yürüme
pozisyonları, karın ve sırt egzersizleri normal duruş şeklini korumada
etkilidir. Yüzme ankilozan spondilit için en yararlı egzersiz şeklidir.
Egzersiz programının ana amacı, devam eden iltihabın önlenmesinden çok,
hareket kısıtlılığının ve vücut duruş bozukluklarının
engellenebilmesidir.

Özellikle kalça eklemindeki iltihaplanmaya bağlı ciddi hareket
kısıtlılıklarında bu eklemin protez ile değiştirilmesini sağlayan
cerrahi girişimler çok yararlı olmaktadır.

Hastalığın sürekli olduğu unutulmamalı ve tedavinin etkinliği düzenli kontrollerle izlenmelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:41 pm

BOYUN AĞRILARI


BOYUN AĞRILARI

Boyun ağrıları bel ağrıları kadar sık görülmemekle birlikte, her yaş
grubunda karşılaşılabilen, yaşam kalitesini düşürüp iş gücü kaybına
neden olabilen önemli bir sorundur.
Boyun ağrısı nedenleri 3 temel grupta incelenebilir:
Kas iskelet sistemi kaynaklı mekanik nedenler
Boyun dışı bölgelerin hastalıklarının neden olduğu ağrının boyun bölgesinde hissedilmesi (yansıyan ağrı)
Boyun bölgesini tutan yangısal, enfeksiyöz ve tümöral hastalıklar.

Akut boyun ağrısının en sık nedenleri:
Boyun fıtığına bağlı ağrı atakları
Miyofasyal ağrı sendromu
Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması (Servikal strain)

Kronik boyun ağrısının en sık nedenleri:
Boyun kireçlenmesi
Sık görülen bazı iltihaplı romatizmal ağrılar (Ankilozan Spondilit, Romatoid artrit)
Fibromiyalji

Yanlış duruş, psikolojik stres, soğuğa maruz kalmak, yorgunluk gibi
etkenler boyun bölgesinde ağrı nedenidir. Uzun süreli bilgisayar –
daktilo kullananlar, sürekli tek noktaya odaklaştıkları için boyun
kaslarının yeterince hareket etmemesi sonucu ağrı çekerler.

Özellikle stres boyun kaslarında kasılmaya neden olur ve boyun ağrısı
ve gerilim baş ağrısı ortaya çıkar. Bu şekilde ortaya çıkan ağrılarda
kas gevşeticilerin yanı sıra bölgeye yapılan enjeksiyonlar, gevşeme
egzersizleri, fizik tedavi yapılması ve antidepresan ilaç verilmesi
yoluna gidilir.

Boyun Fıtığı

Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden
ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir
madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan
daha dışta olanlar içtekilere göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve
travmaya maruz kalma durumlarında bu yastıkçıklar yıpranmaya başlar.
Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında
yırtılır.

İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak,
omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya
o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirimize baskı yapar.
Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de
güçsüzlük hissederiz.Böyle durumlarda ilaç tedavisinin yanı sıra
öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi, yetmediği durumda ise son
zamanlarda gelişen tekniklerle bölgeye iğne (epidural steroid
enjeksiyonu) veya kateter (epidural lizis) adı verilen ince sondalarla
girilerek ilaç verilmesi, bu da olmadığı taktirde cerrahi girişim
gerekebilir. Hasta düzenli olarak boyun egzersizlerini yaparak ve boyun
koruma prensiplerine uyarak ağrının sık tekrarlamasını önleyebilir.

Boyun Kireçlenmesi
Servikal omurgayı meydana getiren yapıların (kemik, bağ, kas)
yozlaşması sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damarsal
bozuklukları da içeren klinik bir tablodur. Nedenlerinin yaşlanma,
mikro travmalar, makrotravmalar, duruş bozuklukları ve genetik
faktörler olduğu düşünülmektedir. Boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, baş
ağrısı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik - yanma - batma,
ellerde zayıflık - beceri azalması - uyuşma - karıncalanma, kulak
çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi yakınmalara neden olabilir.
Boyun kireçlenmesine bağlı ağrının tedavisinde kullanılan yöntemler:
İstirahat
Boyun korsesi
İlaç tedavisi
Fizik tedavi
Egzersiz
Enjeksiyon yöntemleri
Eğitim


Servikal Strain

(Boyun bölgesindeki yumuşak dokuların zorlanması):

Travma ve duruş bozukluğu sonucu gelişen, boyunda tutukluk ve lokal
ağrı ile karakterize bir tablodur. Masa başında çalışanlarda olduğu
gibi boynu uzun süre aynı pozisyonda tutmak, yatarak televizyon
seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler boyunda
zorlanmaya yol açabilirler. Kaslarda kasılma gelişeceğinden boyundaki
normal olan eğrilik azalır, boyun hareketleri ağrılı ve kısıtlı olur.
Boyna yönelik radyolojik tetkiklerin sonucu genellikle
normaldir.Tedavi; ilaç, fizik tedavi ve egzersiz yöntemleri ile
mümkündür
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:42 pm

BEL AĞRISI: PROF.DR.RICHARD A. DEYO



Bu yazıda Washington Üniversitesi İç hastalıkları profesörlerinden
Richard A. Deyo'un yıllarca bel ağnları üzerinde çalışırken edindiği
deneyimleri bulacaksınız. Bel ağrısı adeta salgın boyutlanndadır.
Nedenleri hala tam anlaşılamamışsa da tedavi olanakları artmıştır; en
güvenilir tedavi de vücudun kendini iyileştirici gücüdür.

Hayatta genellikle iki şey kesindir: ölüm ve vergiler. Daha gerçekçi
bir yaklaşımla buna bir de bel ağrısını ekleyebiliriz. Öyle ki
erişkinlerin % 80'i er geç bel ağrısından yakınır. Muayenehaneye
yapılan ziyaretlerin, hastaneye yatışların, ameliyatların ve işe
devamsızlığın başta gelen nedenlerinden biridir bel ağrısı. ABD'de bel
ağrısına bağlı tıbbi harcamalar ve sakatlık tazminatları yılda
50 milyar doları bulmaktadır. İşin sevindirici yanı şudur: Bel ağrısı
çeken hastaların çoğu, ağrı şiddetli olsa bile, hızla ve hemen hemen
tamamen iyileşebiliyor. Tedavide hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın,
iyileşme kuraldır; hatta bu gibi hastalar tedavi edilmeseler de sonunda
iyileşirler. Bel ağrısı olanlann ancak azınlığı işe gelemez. işe
gelemeyenlerin çoğu da en geç altı hafta içinde işlerine dönerler. Bel
ağrısı olanların ancak yüzde birkaçı işlerine geri dönemezler (Herhangi
bir anda, çalışan insanların ancak %1'i süreğen bel ağrısı
çekmektedir). Demek ki had (akut) bel ağrısı olan hastalar
üzülmemelidir; büyük olasılıkla iyileşeceklerdir. Kötü olanı şudur:
Tekrarlamalar sıktır; hastaların çoğunluğunda bir gün yine bel ağrısı
başlar. Neyse ki bu
tekrarlar da ilk bel ağrısı gibi hızla ve hatta kendiliğinden iyileşirler.

Ağrının Kaynakları
Bel ağrısı, belimizdeki çeşitli anatomik yapılardan kaynaklanan, farklı
nedenlere bağlıdır. Bel ağrısının esrarı da, onun nedenlerinin kolayca
bulunmamasındandır. Bel kasları ve eklem bağları (ligament) bel ağrısı
yapabileceği gibi omurlararası eklem yüzeylerinin iltihabı (artrit) ve
omurlararası diskler bel ağrısının nedeni olabilir. Bel fıtığı (tip
diliyle disk hernisi) denilince şu anlaşılır: Omurlararasında bulunan
disklerden biri fıtık yapmıştır; yani yerinden kaymıştır. Her diskin
ortasında yastık gibi yumuşak bir doku vardır; diskin kenarlarıysa bağ
dokudan yapılmış sert bir çember şeklindedir. Bel fıtığı olanlarda
ortadaki
yumuşak doku yırtılmış olan sert çemberden dışarı kayar ve en
yakınındaki sinir köküne baskı yaparak ağrı verir. Bel ağrısının nedeni
omurganın ortasındaki kanalın daralması (spinal stenoz) sonucu bir
sinirin sıkışması da olabilir; omurga kanalının daralması genellikle
yaşlılarda disklerin, eklem yüzeylerinin ve eklem bağlarının aşınması
sonucudur.

Bel ağrısı omurganın doğuştan anormalliklerine de bağlı olabilir.
Bunlar genellikle ağrısızdır; fakat ilerlemiş şekilleri ağrı yapabilir.
Böbrek, pankreas, aort ve cinsel organların hastalıklarında da ağrı
bele vurabilir. Nihayet bel ağrısı kanser, kemik iltihabı ya da nadir
eklem iltihapları (artrit) gibi çok ciddi hastalıkların bir belirtisi
olabilir. Neyse ki bu gibi tehlikeli hastalıkların bel ağrısı yapması
son derece nadirdir. Bel ağrısı olanların %98'inde bel kası, eklem
bağı, kemik veya disklerde, omurganın zorlanmasına bağlı geçici bir
bozukluk vardır.

Belin anatomik yapısının çok karışık olmasına ek olarak hastanın
yakınmalarıyla, tıbbi görüntüleme yöntemleri ve hastadaki anatomik ve
fızyolojik değişiklikler arasında ancak zayıf bir ilişki vardır. Bu da
bel ağrısının nedenini bulunmayı zorlaştırır. Bu koşullarda tanıda ilk
önce kanser ve iltihap gibi çok ciddi ağrı nedenleri aranıp aradan
çıkarılır; çünkü bunların tanısı göreceli olarak kolaydır. Sonra
hastada bir omurilik sinirinin sıkışıp sıkışmadığı veya tahriş edilip
edilmediği araştırılır. Bu olasılıklar bir yana bırakıldıktan sonra ise
bel ağrısı olan hastaların % 85'ine kesin bir tanı konamaz. Hastalarm
çoğu bel ağrılarını başlatan bir olay hatırlayamaz, fazla ağırlık
kaldırma veya kaza geçirme bel ağrısı başlatabilirse de çoğu kez böyle
şeyler olmamıştır. Bel ağrısı genellikle, görünürde bir neden olmadan
aniden başlar; tıp dünyası, bu belirsizliğin bir sonucu olarak çoğu kez
çeşitli nedenler arasından birinde karar kılamaz.

Bel ağrısı sıklıkla yaşamın streslerine bağlıdır. Innsbruck
Üniversitesi'nden Astrid Lampe ve arkadaşları, Mayıs 1998'de hayatın
zor anlarıyla bel ağrısı arasında bir ilişki buldular. Lampe daha önce
de bel ağrısı anatomik bir nedene bağlanamayan kişilerde,
bağlanabilenlere oranla daha stresli bir hayata rastlandığını
yayımlamıştı. New York Üniversitesi Tıp Merkezi Rusk Rehabilitasyon
Merkezi'nden John E. Sarno, çözülememiş duygusal sorunların belde
gerginlik yaparak ağrıya yol açacağı kanısındadır. Aslında bu gibi
hastalann ruhlarındaki fırtınadan kaçmak için bel ağrısına sarıldıkları
söylenebilir. Sarno ruhsal stresleri olan hastalarını psikolojik
yöntemlerle tedavi etmiştir.

Aşırı egzersiz yapma sonucu sık olarak bel kaslarında basit ağrı ve
acımalar olur. Yaşlanma sonucu bel disk ve bağlarında doğal aşınma ve
küçükyırtıklar olabilir ve bunlar da ağrı yapabilir. Bel ağrısının
nedenini bulmak bilimden çok, bir sanattır. Kendiliğinden iyileşme
kural olduğundan, ciddi bir hastalık bulunup bulunmadığı
araştırıldıktan sonra çoğu kez bel ağrısının gerçek nedenini aramak
bile gereksizdir.

Tanıda Zorluklar
Bel ağrısının kesin tanısındaki zorluk üzerine, Washington
Üniversitesi'nden D.C. Cherkin, ABD'de farklı uzmanlık dallarından olan
doktorlara, bel ağrısı olan hasta öyküleri yollayarak tanılarını sordu.
Hastalar aynı olmasına karşın gelen yanıtların birbirinden çok farklı
oluşu, durumun ne kadar belirsiz olduğunu açıkça gösteriyordu. Her
doktor kendi uzmanlık dalındaki tanılara ağırlık veriyordu. Örneğin
romatizma uzmanı eklem iltihabını düşünerek kan testleri, sinir cerrahı
bel fıtığı açısından bilgisayarlı tomografı (BT) veya manyetik rezonans
görüntüsü (MRI), sinir hastalıkları uzmanı sinir hastalığı olabilir
diyerek kas elektriği kaydı (EMG) istiyordu. Açıkçası, kafası karışan
yalnız hastalar değil, aynı zamanda doktorlardı.

Yakın zamana değin doktorlar, bel ağrısı olan hemen her hastada bel
omurgasının röntgenini istiyorlardı. Çeşitli araştırmalar bu yaklaşımın
sakıncalarını ortaya koydu. İsveç'te 10 yıl süren bir inceleme, en
azından 50 yaşın altındaki hastalarda, bel omurgası röntgeninin
muayeneden daha fazla bir şey göstermediğini ortaya çıkardı: Her 2500
hastadan yalnızca birinde
beklenmedik bir röntgen bulgusu vardı.

Kitle tarama incelemeleri de gösterdi ki bel röntgeniyle bulunan bazı
anormallikler, aslında hastadaki ağrının nedeni değildir. İş veya
askerlik öncesi bel ağrısı olmayan çok sayıda insandan alınan bel
röntgenlerinde bazı bel omurgası anormallikleri, bel ağrısı olanlarla
olmayanlarda aynı sıklıkla görülüyordu. Bir başka deyişle bel
röntgeninde anormallik olması, o hastada mutlaka bel ağrısı olduğu
anlamına gelmiyordu. Bel röntgeni, doktoru yanlış tanılara
götürebiliyordu.

Öte yandan bel röntgenleri cinsel organlara, bir akciğer röntgenine
göre 100 kat daha fazla radyasyon zararı verir. Nihayet aynı röntgene
farklı röntgen uzmanları farklı tanılar koyabilir; bu da var olan
belirsizliği artırıcı ve uygun tedavinin bulunmasını önleyici bir
şeydir. Varılan sonuç şudur: Bel röntgeni yalnız yüksekten düşme veya
trafik kazası gibi ciddi olaylarda çekilmelidir.

Tıp uzmanları bilgisayarlı tomografı (BT) ve manyetik rezonans
görüntüleme (MRI) gibi ileri röntgen teknikleriyle daha kesin tanılar
koyacaklarını umdular. Fakat hiç de öyle olmadı. Bu gibi yöntemlerle
hiç bel ağrısı olmayan insanlarda çeşitli anormallikler bulundu.

1990'da George Washintgon Üniversitesi Tıp Merkezi'nden S.C. Boden ve
ekibi, bel ağrısı veya siyatikten hiç yakınmamış olan 67 hastayı
incelediler. Bel fıtığı sıklıkla bel ağrısının nedeni olarak
gösterilmiştir. Öte yandan 60 yaşın altındaki insanların beşte birinde
hiç bel ağrısı olmadığı halde, BTveya MRI bel fıtığı göstermiştir! Bu
gibilerin yarısında bel fıtığı diskin kabarması evresindeydi; bel
fıtığının bu en hafıf şekli de sık olarak ağrının nedeni olarak
düşünülmüştür. MRI, 60 yaşın üstünde olanların üçte birinde bel fıtığı,
yaklaşık % 80'inde kabarmış disk ve hemen hemen hepsinde yaşlılığa
bağlı disk dejenerasyonu gösterdi. Gençlerde nadir olan omurilik kanalı
daralması (spinal stenoz), 60 yaşın üstünde ve hiç bel ağrısı olmayan
insanların beşte birinde bulundu. Benzer olarak, 1994'te Hoaq Memorial
Hastanesi'nden (Kaliforniya) M.N. Brant-Zawadski ve ekibinin yaptıkları
incelemede, 98 ağrısız hastanın üçte ikisinde anormal disk bulundu.
Bunlardan çıkan sonuç şudur: BT veya MRI bel fıtığı gösterirse bıınun
anlamı hastada yalnızca bel fıtığı olduğudur; ağrının nedeni bel fıtığı
olmayabilir. Bir başka deyişle bel fıtığının ağrısız da olabileceği
anlaşılmıştır.

Artık şöyle düşünmemiz gerekiyor: BT veya MRI bel omurlarında bir
anormallik gösterirse bunun bel ağrısının nedeni olup olmadığı kesin
olarak söylenemez; bu anormallik ağrısız olup rastlantı sonucu bulunmuş
da olabilir. Ayrıca en iyi BTve MRI'ler bile beldeki bir kas spazmını
veya bağ incinmesini her zaman gösteremez. Bir ortopedist haklı olarak
şöyle demektedir: "Hastada klinik bulgular yokken, sırf MRI anormal
diye ameliyat etmek, felakete doğru ilk adımdır". Hastanın muayenesi en
az BT veya MRI kadar gereklidir.

Durumu zorlaştıran bir başka husus da had (akut) bel ağrısı olan
hastaların hızla iyileşmesidir. Tedavileri karşılaştıran bir çalışma
göstermişrir ki iyileşme süresi, tedaviyi yapan ister aile doktoru,
ister ortopedik cerrah olsun değişmemektedir. Buna karşı tedavi
masrafları farklıdır; aile doktoru en ucuz, ortopedist en pahalı
tedaviyi vermektedir. Hipokrat'ın doktorlara "Primum non nocere" (önce
hastana zarar verme) öğüdü özellikle bel ağrılarında geçerlidir. Had
bel ağrılarının hemen daima geçici olduğu unutulmamalıdır.

Eskiden bel ağrılarında uzun süre yatak istirahati verilirdi. Bu
yaklaşımın iki dayanağı vardı: Bazı hastaların yatınca geçici de olsa
ağrıdan kurtulması ve omurlararası diskler içindeki basıncın yatar
durumda en düşük olması. Ancak suçlanan disk masum olabilir; ayrıca
hastaların çoğu zaten zamanla iyileşir. Bu gerçeklere karşın, 10 yıl
öncesine kadar, bu gibi hastalara 1-2 hafta tam yatak istirahati
(yalnız tuvalet için ayağa kalkma izni) veriliyordu. Yatak
istirahatinin gözden düşmesi, eski doktorlann her hastalıkta hastadan
kan almalarında (hacamat vb) olduğu gibi, çok çabuk oldu. Bugün 1-2
hafta yatak istirahatı afaroz edilmiştir; hasta olabildiğince çabuk
günlük işlerine dönmektedir.

Kısa Yatak İstirahati
Uzun yatak istirahati hala standart uygulamayken, bu makalenin yazarı
ve ekibi, 7 günlük ve 2 günlük yatak istirahatlerini kıyasladılar.
Sonuç çarpıcıydı: Ağrıdaki 3 hafta sonraki ve 3 ay sonraki hafifleme,
hareketin kısıtlanması, günlük işleri yapabilme ve tedaviden memnun
kalma bakımından hiçbir fark yoktu. Doğal olarak, uzun süre istirahat
edenler işlerine daha az gidebildi. Ağrının şiddeti, süresi ve muayene
bulguları, hastanın kaç gün istirahat etmesi gerektiğine bir ölçü
olamıyordu. Hastanın yatakta kaldığı gün sayısını belirleyen tek şey
doktorun tavsiyesiydi.

Başka çalışmalar da bu görüşü doğruladı. 4 gün istirahatle 2 gün
istirahat veya hiç istirahat etmemek arasında bir fark yoktu. Egzersize
devam etmenin ağrıyı artıracağı veya iyileşmeyi geciktireceği korkusu
yersizdi. Aslında günlük işlere devam etmek, istirahatten daha iyi
sonuçlar vermektedir. Had bel ağrısında ağrıya rağmen işlerine devam
edenlerde ağrının kronikleşmesi (3 aydan fazla sürmesi) daha az
görülmektedir; böyle hastalar, yatarak ağrının geçmesini bekleyenlere
oranla, sağlık servislerine daha az başvurmaktadırlar (Doğal olarak kas
kuvvetiyle hayatlarını kazananlar- hamallar, sporcular vb- işlerine
oturarak çalışanlar kadar çabuk dönemezler. Bunlara tam iyileşene kadar
daha hafıf bir iş verilebilir).

Son araştırmalar birçok edilgen tedavinin de hiçbir yararı olmadığını
göstermiştir. Örneğin, bel ağrısında çekme (traksiyon), TENS (deriden
hafıf elektrik vererek ağrının giderilmesi) ve omurganın küçük
eklemlerine kortizon benzerleri enjekte etmenin uzun vadede hemen hemen
hiçbir yararı yoktur. Buna karşı had veya kronik bel ağrısının önlenme
tedavisinde egzersiz çok önemlidir. Tek bir egzersiz şekli yetersizdir;
genel olarak geliştirici aerobikle birlikte, sırt kaslarını
kuvvetlendirici özel egzersizler uygulanmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:42 pm

Bel ağrısı



Bel ağrısı günümüz toplumunun %60-85 inde hayatın her hangi bir
döneminde görülebilen, sebebleri çok çeşitli olan bir sendromdur.
Özellikle mekanik bel ağrılarında tedavi maliyetlerinin yüksek
olmasının yanında, ağrının kronikleşmesinin hasta üzerindeki olumsuz
etkileri çok önemlidir.
Bel ağrıları yaygın sanılanın aksine, kaçınılmaz olan yaşlanmanın
sonucu değildir. Tüm organlar gibi omurganın aşınıp yıpranması da
fizyolojik bir olaydır. Omurganın zamanla esnekliği yitirerek
sertleşmesi, gittikçe zayıflayan kaslara karşı ek dayanıklılık sağlayan
bir denge unsurudur.

Bel ağrısı bütün yaşlarda görülebilir. Hatta 15 yaşında dahi ameliyat
olan hastamız mevcuttur. Kronik hastalık tedavisi açısından kalp
hastalıklarından sonra 2. sıradadır. Bel ağrısının önemi özellikle
sanayi kesiminde ve çalışan toplumda ortaya çıkmaktadır. Ağrı nedeniyle
iş günü ve iş gücü kaybı yüklü bir yekün tutmaktadır.

Bel ağrısı olan hastaların % 70-80'i ilk akut ataktan sonra her hangi
bir tedaviye gerek kalmadan iyileşebilmektedirler. % 20-30 unda ise 2.
- 3. tekrar olabilmektedir. Burada önemli olan bu tekrarların gelmesini
önlemektir. Çünkü tekrarlarla ağrı kronikleşir ve hasta bel ağrısı
nedeniyle hiç iş yapamaz hale gelir. Bunu önlemek de belin eğitimi ile
olur. Kişinin belini tanıması, belin hangi hareketle ne kadar
zorlanacağını bilmesi, bel ağrısına yol açan risk faktörlerini,
egzersizlerin ağrıda nasıl korunabileceğini öğrenmesi gereklidir.

Bel ağrısının oluşumunda, omurgadaki yıllara bağlı aşınıp yıpranma
yanısıra, omurganın uygun olmayan duruşu (kötü postür) ve beli zorlayan
bedensel hareketler sorumludur. Bunun için günlük yaşantıda ve mesleki
çalışmalarda doğal olmayan bedensel davranışların neler olduğu
tanımlayıp, doğrusunu öğrenip omurganın aşırı zorlanmasını önlemek
gerekir. BELMER ‘de bel ağrılarını yok edebilme ve önleme yolları size
öğretilerek az ağrıyla yada hiç ağrısız yaşam için pratik öğütler
verilecektir. Bel koruma prensipleri, yalnız akut ağrılı dönemde değil,
tüm yaşam boyunca gereklidir. Üstelik bunlar, hiç de zor olmayan doğal
davranışlardır..



Bel Ağrısının Sebebleri Nelerdir ?




Bel ağrısının pek çok sebebi vardır. Bizim en sık rastladığımız mekanik
bel ağrısıdır. Bundan başka tümör, infeksiyon, inflamatuar romatizmal
hastalıklar, kireçlenmeler, bel fıtığı dediğimiz “disk kayması”,
doğuştan olan kemik anomalileri ve bel kaymaları (spondilolistezis),
bel ağrısı sebebidir.

Bel Ağrısında Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır ?


Sık sık tekrar eden ve istirahatle geçmeyen, şiddeti gittikçe artan bel
ağrılarında, bel ağrısı ile birlikte bacakta ağrı, uyuşma vs. varsa
mutlaka doktora başvurulmalı ve hastalığın teşhisi konmalıdır.

Bel Ağrısında Risk Faktörleri Nelerdir ?


Meslekle ilgili olan faktörler:

Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler. (Ör: İnşaatlarda çalışanlar)
Devamlı öne eğilme, eğilerek dönme gerektiren meslekler.
Araba, otobüs, kamyon, kullanma gibi vücudu sürekli vibrasyona maruz bırakan meslekler.
Uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren meslekler.
Bütün bu saydığımız durumda çalışmak zorunda olan kişilerde bel ağrısı ve bel fıtığı görülme riski artmaktadır.

Sportif aktivitelerle ilgili risk faktörleri:

Futbol, halter, kürek ve güreş sporlarıyla uğraşan kişilerde bel ağrısı sıklığı artmaktadır.

Kişisel risk faktörleri:

Yaş: Bel ağrısı bütün yaş gruplarında görülmekte beraber yaşın
ilerlemesi ile birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Bunda da en önemli
etken omurganın dejenerasyonudur. Postür bozuklukları, karın ve sırt
kaslarında güç azalması yine önemli risk faktörüdür.

Psikolojik risk faktörleri

İşinden memnun olmama, işini sevmeme veya takdir edilmeme,aile içi
sorunlar gibi durumlar bel ağrısında risk faktörleri arasında
sayılmaktadır.




Omurganın Yapısı ve İşlevi

Omurga vücut hareketlerinin eksenini oluşturur, gövdeye destek verir ve
omuriliği korur. Boyunda ve belde açıklığı arkaya, sırtta ise açıklığı
öne bakan normal eğrilikler vardır. Bunlar vücudun dengesi yönünden
önemlidir.

Omurganın hareket birimi, üst üste duran iki omur gövdesiyle, bunların
arasındaki etrafı liflerle çevrili, ortası katı jel kıvamındaki disk,
omurga eklemleri ve bu eklemlerin kapsüllerinden oluşan bölümdür.
Kaslar ve bağlar omurların değişik yerlerine tutunur. Omurga, omurga
kasları yardımıyla dik durur ve hareket eder. Bağlar ve eklem
kapsülleri de ek destek verir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:42 pm

Duruşları normal olmayan ve egzersiz yapmayan insanlarda, eklem
kapsülleriyle bağlar aşırı gerilir ve gevşer. Omurga eklemleri üzerine
binen yük artar. Doğal duruşları bozulur. Sonuç; ağrı ve erken dönemde
yıpranmadır.

Özellikle beldeki eğriliğin artması ve belin çukurlaşması, eklem
yüzeylerinin birbirine yaklaşmasına ve birbiri üzerinde kaymasına sebeb
olur. Bu da eklem kapsülünü gerer ve belde sık görülen ağrılara sebeb
olur.

Bel bölgesi, 5 bel omurundan oluşur. Bu omurların arasında 5 adet disk
vardır ve omurganın en geniş yüzeye sahip diskleridirler. Bu disklerin
görevi yük taşımak ve omuriliği korumaktır. Disk üzerine gelen kuvvet
postür (duruş) ile yakından ilişkili olup, sırtüstü yatar durumda 25 kg
iken, eğik oturur pozisyonda 250 kg'a kadar çıkmaktadır



Bel Eğitiminde Neler Yapılabilir?


Vücut postürünün düzeltilmesi.
(Postür, insanın duruş biçimidir)

Belin fonksiyonunu sağlıyan tüm kaslarda yeterli gücün yeniden elde edilmesi.

Günlük yaşam aktivitelerinde uygun postürün ve bunu devamlı korunmasının öğrenilmesi.

Günlük yaşam aktivitelerinde beli zorlamadan eğilme, kaldırma, itme,
çekme, dönme ve oturma hareketlerinin nasıl yapılacağının öğrenilmesi.

Bel ağrısına katkıda bulunan bütün psikososyal, mesleki ve kişisel
emosyonel faktörlerin araştırılması ve ortadan kaldırılması gereklidir.



Bel Ağrısında Egzersizin Önemi Nedir ?


Egzersizler bel ağrısında tedavinin önemli bir parçasıdır. Egzersizin etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Gevşemeyi sağlamak,

Ağrıyı azaltmak, spazmı çözmek.

Zayıf kasları güçlendirmek.

Spinal dokularda (belde) mekanik yüklenmeyi azaltmak.

Vücudun genel fiziksel uyumunu artırarak olası zorlanmaları önlemek.

Postürü düzeltmek.

Omurganın mobilitesini artırmak.

Denge ve koordinasyonu artırmak.

Orta hızla tekrarlanan hareketler spesifik dokuların, özellikle disklerin beslenmesini artırır.

Kısa sürede işe dönüşü sağlar.

Ayrıca egzersizler sıkıntı ve depresyonu azaltarak, kişide bir gevşeme ve rahatlama sağlamaktadır.



Bel Sağlığı Eğitiminde Ne Gibi Kurallara Dikkat Edilmelidir ?


Bel ağrısından yakınan kişilere bel eğitimi için bazı önerilerde bulunabiliriz.

Hareketsiz kalmayın. Yetersiz hareket, vücuttaki doku ve organların
gereği gibi beslenmesini düzenleyen, yaşam için önemli metobolizma
olaylarını olumsuz yönde etkiler. Yeteri kadar hareket etmeyen
organizmada, belli vücut bölgelerinin beslenmesi aksar ve metabolizma
artıklarının vücut dışına atılması azalır. Yetersiz hareketin en önemli
olumsuz sonucu, kas ve kemiklerin zayıf kalmasıdır.

Hareketli olmak, tüm vücut fonksiyonlarını canlı tuttuğu gibi, aşınma,
yıpranma ve kuvvet yitirilmesini de önler. Tüm eklemler gibi, omurga
disklerinin beslenmesi de emme-basma tulumba mekanizmalarıyla
gerçekleşir. Bu yüzden sürekli oturmak veya ayakta durmak bel hastası
için sakıncalıdır. Vücut pozisyonunun sık sık değiştirilmesi, omurganın
kemik yapısının ve disklerin daha iyi beslenmesini sağlar, dolayısıyla
vaktinden önce aşınıp yıpranmasını önler.

Bel ve sırtınızı dik tutun. Omurga için en rahat ve uygun olanı bel ve
sırtın düz durduğu pozisyondur. Güçlü bel ve karın kasları, belin düz
durmasını kolaylaştırır. Bu nedenle de düzenli egzersiz gereklidir.

Kötü duruş sırtta kamburluğu, belde de iç çöküklüğü artırır. Erken dönemde kalıcı kambur oluşur.

Yerden bir şey alırken öne doğru eğilmeyin, çömelin. Omurganın en çok
zorlandığı pozisyonlardan biri, gergin dizlerle öne eğilip yerden bir
şey almaktır. En iyisi çömelmektir. Bu durumda omurga düz duracağı için
çok daha az zorlanır.

Sizin için ağır cisimleri kaldırmayın. Ağır kaldırmak, belin alt
bölgesindeki diskleri zorlar. Sık sık bel ağrısından yakınanlar,
kesinlikle ağır yük taşımamalıdır. Eğer ağır bir yük taşıma zorunluluğu
varsa, eldeki eşya olabildiğince vücuda yaklaştırılarak, hatta
dayanarak götürülmelidir.

Taşıdığınız ağırlıkları ikiye bölün ve vücudunuza yakın tutun. Bu
şekilde omurgaya binen yük eşit dağılacağı için diskler tek yönlü
zorlanmayacakt
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:42 pm

Otururken belinizi düz tutun ve sırtınızı bir yere dayayın.
Zamanın çoğunu oturarak geçiren insanlar, sürekli masa başında
çalışanlar, sürekli araba kullanmak zorunda olanlar için bu önemli.
Sürekli masa başında oturmak zorunda olanlar, ayakların altına küçük
bir yükselti veya iskemle koysunlar ve kolları da koltuğun yanlarına
dayasınlar. Otururken de sık sık pozisyon değiştirsinler.

Ayakta dikilirken dizleri gergin tutmayın. Yüksek topuklu ayakkabılar
da beli çukurlaştıracağı için omurgayı zorlar. Topukları ve tabanları
yumuşak ve alçak topuklu ayakkabı giyilmelidir.

Yatarken bacaklar gergin olmasın. Sırtüstü yatarken dizlerin altına
konacak küçük bir silindir yastığın büyük yardımı dokunur. Yan yatarken
de dizlerin arasına yastık konmalı. Yüzüstü yatış bel ağrısı olanlar
için uygun bir pozisyon değildir.

Spor yapın, imkanı olanlar için yüzme bel ağrısında yapılabilecek en
ideal spordur. (serbest, sırtüstü) Ayrıca hızlı tempolu yürüyüş
yapılabilir ve bisiklete binilebilir.
Omurga kaslarını düzenli çalıştırın. Bu da düzenli egzersizle olur. Bu
egzersizler hiçbir zaman zorlanarak ve sert yapılmamalıdır.



Aniden Ortaya Çıkan Bel Ağrısında Ne Yapılmalı ?


Bir ağır kaldırma, ani hareket veya ani bir öksürme, hapşurma neticesi
bir anda oluşan ve kişiyi hareketsiz bırakan bel ağrılarının önde gelen
nedeni aşınmış yıpranmış disklerin kayarak omurga bağları yada sinirler
üzerine baskı yapmasıdır. Bu durumda hemen sırtüstü yatıp, dizlerin,
bacakların altına birkaç minder veya bir sandalye koyarak gevşemeye
çalışılmalı. Bu tür ağrılarda 5-10 dakikalık buz mesajı yapılabilir.
Ağrıyı ve kas spazmını azaltmada faydası olur. Akut durumda soğuk
uygulama faydalıdır. Bu dönemde uygulanacak sıcak ağrıları daha da
artırabilir. Sıcak tedavi, ağrılar devamlı hale gelince (kronikleşince)
uygulanır.


Günlük Yaşantı İçin Öğütler:


Bel ağrısı olan kişilerin bel eğitimi kurallarını günlük yaşantıya aktarmaları çok önemlidir.

Sürekli oturmaktan yada ayakta dikilmekten kaçının. Sık sık pozisyon değiştirin.

Ev hanımları, işinize sık sık ara verin ve gevşemiş olarak dinlenin.

Ütü yaparken, üzerinde bastığınız ayağınızı sık sık değiştirin.
Ayağınızın birini yüksekçe bir yere koyarsanız belinizin yükünü
azaltmış olursunuz.

Bulaşık makinanızı vücudunuz dönük iken boşaltmayın. Elinizi bir yere dayayın, çömelin ve makinayı öyle boşaltın.

Bacaklarınız gerginken öne eğilmeyin. Yerden bir şey alırken
dizlerinizi biraz bükün. Ağır bir şey kaldırırken de belinizi düz
tutun, cismi vücudunuza mümkün olduğunca yaklaştırarak kaldırın.

Yatak ve koltuklar çok yumuşak olmamalı.
Elektrik süpürgesini kullanırken dik durun. Faraşla yerden bir şey alırken çömelin.

Omurgadaki erken aşınma ve yıpranmalar bir kez yapılan yanlış davranış
değil, sık sık tekrarlanan hatalı hareketler sonucudur. Onun için
yapılan hareketlere her zaman dikkat edilmelidir.

Her gün biraz spor yapmayı deneyin.



Bel Sağlığında Beslenmenin Önemi Nedir ?


Bel ağrısı olan kişilerin bel eğitimi kurallarını günlük yaşantıya aktarmaları çok önemlidir.
Bel ağrısında beslenmenin ne etkisi olabilir diye düşünülebilir. Ancak
dikkat edilirse, toplumumuzda bel ağrısından yakınanların bir çoğunun
az hareket ettiği, çok yemek yediği ve yediklerine de dikkat
etmedikleri gözlenebilir.

Sonuç; fazla kilolar, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, damar sertliği,
romatizmal hastalıklar ve eklemlerde erken dönemde aşınma ve
yıpranmalar. Beslenmede temel kural, yaşam boyu normal kilonuzu
koruyabilecek ölçüler içinde yemenizdir.

Gıdalarla yeterli kalsiyum alımı, D vitamini ve güneş ışığı kemik
yapısı için son derece önemlidir. Bunlara dikkat edilmezse erken yaşta
osteoporoz gelişebilir. Bu da yaşlılıkta bel ve sırt ağrılarının önde
gelen nedenidir.


Bel Fıtığında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ?


Bel fıtığında fizik tedavinin amacı; dolaşımı sağlamak, beslenmesi
bozulan bel bölgesindeki kas spazmını çözmek, enflamasyonu gidermek ve
disklerin beslenmesini normale getirmektir. Bunun için çeşitli fizik
tedavi uygulamaları yapılır.

Bunlar:
Yüzeyel sıcak: Hot pack, Enfraruj.
Derin ısıtıcılar: Ultrason, kısa dalga diatermi.
Vakum
TENS, Enterferansiyel, diadinamik akımlar
Laser
Traksiyon
Egzersizdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:43 pm

BURSİT


Tanım:

Bazı mesleklerde özellikle sık rastlanan bursit, eklem bölgelerinde
ağrılı şişlikler olarak görülür. Erken tanıyla tedavisi kolaydır.
Bursa, bir eklemi ya da kemiği kaplayan yumuşak dokunun üzerinde oluşan
içi sıvı dolu bir keseciktir. Bursit ise bu keselerden birinin
iltihaplanmasıdır. Sık rastlanan bu ağrılı durum, iltihaplanma
önlenmezse, akut ya da kronik bir rahatsızlığa dönüşebilir.

İki tür bursa vardır. Birinci gruptakiler (anatomik bursa) kas
kirişlerinin kemiklere ya da eklemlere yaslandıkları yerlerdeki
sürtünmeyi engelleyen, içi sıvı dolu çok küçük keseciklerdir. Diz
ekleminin çevresindeki kemiklerde bu bursalardan 15 tane vardır. İkinci
türdeki bursalar, bir kemik üstündeki yumuşak dokunun sürekli sürtünme
ya da yaralanma sonuunda ortaya çıkarlar. Sözgelimi, her gün sert bir
zeminde saatlerce oturan birinin, kalça kemikleri üstünde oluşan
bursalar bu türdendir.

İki bursanın da görevi aynıdır: Kas kirişlerinin, kemik üzerinde
hareket ettikleri bölgelerde basıncı önlemek. Bursit, bir bursanın
kronik olarak genişlemesi ya da akut bir biçimde şişmesi durumunda
ortaya çıkar. Bu hastalık, dizlere sürekli basınç sonucu diz ekleminde
oluşursa "diz üstü bursiti" adını alır. Herhangi bir sürtünme ya da
yaralanma bursanın sıvı salgılamasına, dolayısıyla da şişmeye neden
olur.

Belirtiler
Akut bursitlerde, bir kemik ya da eklem üzerinde sıcak, kırmızı ve
ağrılı bir şişlik görülür. Çok şiddetli durumlarda belirtilere hareket
güçlüğü de eklenebilir. Bursanın şişmesine neden olan sıvı, keseyi
çevreleyen hücreler tarafından salgılanır. Bu sarı renkli sıvıda,
iltihaplanmanın etkisiyle kılcal damarlardan sızan kan da bulunabilir.
Bakteriyel bir enfeksiyon varsa, keseiçi sıvısında bakteriler ve
akyuvarlar da görülür. Bunlar, kese içinde irin oluştururlar. Uzun
süren (kronik) bursitler ise ya akut bursitlerin yinelenmesi ya da art
arda zedelenmeler sonucunda bursanın şişmesiyle oluşur.

Bursit, tehlikeli bir hastalık değildir. Antibiyotiklerle, bursadaki
bakterilerin bedene yayılmasının ve kan zehirlenmesine (septisemi) ya
da veremin yayılmasına yol açmalarının önüne geçilmektedir. Romatizma
ve gut uzun süre tedavi edilmeyip kendi haline bırakılırsa, bedenin
başka bölgelerinde tehlikeli iltihaplanmalara yol açabilir; bunun gibi,
kronik bursitler de tedavi edilmezlerse çevredeki kasların, dolayısıyla
eklemin zayıflamasına neden olabilirler.

Nedenleri
Bir bursanın iltihaplanma nedenleri hala tam olarak bilinememektedir.
Bursit, çocuklarda ve erişkinlerde aynı oranda görülür ama bazı
insanlarda bursite yakalanma eğilimi daha fazladır. Sürtünme, bursanın
ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı meslekler ya da çalışma
biçimleri, bursanın gelişmesi için elverişli koşullar yaratabilir.
Sözgelimi, dirseklerini masaya yaslayarak ders çalışan öğrencilerde,
dizlerinin ve dirseklerinin üzerinde sürünerek çalışan madencilerde
bursit sık görülür. Bazen hamalların ensesinde, omurga kemiği üzerinde;
sırık hamallarının enselerinde ve omuzlarında; sabahtan akşama kadar
tezgah başında oturan dokuma işçilerinin kalçalarında; diz çökerek
çalışan bahçıvanların dizlerinde bursit olabilir. Bununla birlikte,
sürtünme tam bir açıklama getirmekten uzaktır. Çünkü bazı insanlarda
bursit, öteki insanlara oranla çok daha çabuk oluşmaktadır.

Daha ender görülen durumlarda bursit, ya bursadaki ya da eklemlerdeki
bakteriyel iltihaplanmayla ortaya çıkar. Geçmişte verem, bursitin çok
bilinen bir nedeniydi. Bazı romatoit artrit durumlarında, bir eklemin
çevresindeki bursa şişmekte; ender görülen durumlarda ise bursada guta
bağlı şişme görülmektedir. Genellikle yaşlılarda görülen dirsek
bursitinin nedeni bilinmemektedir; bununla birlikte çok hızlı bir seyri
vardır: Dirsekte, birkaç saat içinde yumurta büyüklüğünde bir şişlik
oluşuverir.

Tedavi
Akut bursitin tedavisi, bursanın iltihaplı olabileceği ya da daha ender
görülen nedenlerle ortaya çıkmış olabileceği hesaba katılarak, hekim
eliyle yapılmalıdır. Neden belli değilse ya da bursit sürtünme ya da
aşırı kullanma dolayısıyla ortaya çıkmışsa, hastalıktan etkilenmiş olan
eklemin (ya da bölgenin) dinlendirilmesiyle iyileşme sağlanır. Ağrı
varsa tedaviye ağrı kesiciler eklenir. Kesedeki şişkinliği azaltmak
için, romatizma tedavisinde kullanılan ilaçlardan yararlanılabilir.
Bakteriyel bir enfeksiyon varsa antibiyotikler kullanılmalıdır.
İltihabı geriletmek için soğuk kompresler yapılabilir. Ancak buz
torbası kullanırken, etkilenmiş bölgeyi yakacak kadar soğuk olmamasına
dikkat edilmelidir. Buz torbasını kaldırdıktan sonra şişkinliği azalmış
olan bölge yarım saat, esnek bantla sarılmalıdır. Eğer bu yöntemle şiş
hafifletilirse, her dört saatte bir uygulama yinelenmelidir.

Bu basit tedavilerle iki - üç günde düzelmeyen bursitlerde, hekime
başvurmak gerekir. Doktor yerel etkili bir ağrı kesici sürdüğü deriden
iğneyle bursanın içine girerek, kese içindeki fazla sıvıyı alır. Bu
işlem, hem hastayı rahatlatır, hem de alınan sıvının biyokimya ve
mikrobiyoloji laboratuvarlarında incelenmesine (sıvıda bakteri olup
olmadığını anlamak için) olanak sağlar. Doktor, keseye kortizonlu ilaç
da enjekte edebilir; birçok vakada kortizon tedavisi olumlu sonuçlar
verir. Bu tedavi yöntemi bursit iyileşene kadar yinelenmelidir. Bursit,
tedaviye karşın iyileşmiyorsa, küçük bir ameliyatla, kesenin iç
yüzündeki, sıvı salgılayan hücrelerin bulunduğu tabaka çıkarılır. Bu
küçük ameliyat birçok hastada tam iyileşme sağlar. Ancak yine de, çok
ender olmakla birlikte ameliyattan birkaç hafta sonra, aynı yerde,
yeniden bursit oluştuğu görülebilmektedir.

Akut bursitteki ağrı ve hareket güçlüğünün, tedaviyle en geç on günde
geçmesi gerekir. Kese bakteriyel bir iltihaplanma sonucu oluşmuşsa,
yineleme olasılığı çok enderdir. Kronik bursitte, basınç ve sürtünme
devam ederse hastalık yineler; dolayısıyla bursit tedavisinde ilaç
kadar önemli olan, günlük yaşamdaki önlemlerdir. Diz bursitini önlemek
için yumuşak diz sargıları kullanmalı; kalça bursitini engellemek için
yastığa ve yumuşak yerlere oturulmalı; dirsek bursitine karşı dirseği
sert yerlere dayamamalıdır. Bu basit önlemler bursit tedavisinde çok
etkilidir. Ayak bileği bursitinde de (aşil bursiti) ayağı uzun süre
dikkatli kullanmak gerekir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:43 pm

bel egzersizleri


Genel sağlık açısından olduğu gibi bel sağlığı için de sporun ve
sağlıklı iken yapılacak egzersizlerin önemi büyüktür. Bel, sırt ve
karın adelelerini güçlendirmek için gerekli olan spor ve hareketlere
ömür boyu devam edilmelidir. Ancak bel fıtığı gelişmesine zemin
hazırlayabilecek veya bizzat neden olabilecek mücadele sporları yerine,
yüzme, yürüme ve bisiklet sürme gibi sporlar tercih edilmelidir.
Yüzlerce egzersiz hareketi içerisinden de rastgele hepsini yapmak
yerine belirli hareketlere öncelik tanınması gerektiğini
düşündüğümüzden, bele fazla yük bindirmeyen ve gelişmekte olan bir bel
fıtığının ilerlemesine neden olmayacak en emniyetli altı adet hareketi
sizler için seçtik. Hikayesinde daha önce geçirilmiş bir bel
rahatsızlığı bulunan veya bel fıtığına muhtemelen aday olan kimselerin
kendileri için emniyetli olan bu hareketleri yapmaları faydalı
olacaktır. Ancak egzersizler yapılırken dikkat edilmesi gereken bir
takım hususlar vardır:



Egzersizler; havası temiz bir ortamda (Hava müsaitse evde pencereler
açılabilir) altında sunta veya tahta bulunan halı veya battaniye gibi
sert bir zeminde yapılmalıdır. Yumuşak veya deforme olabilen yataklar
üzerinde egzersiz ve spor yapılmamalıdır.
Bel fıtığı rahatsızlığına yakalananlar hastalığın ağrılı döneminde bu
hareketlere başlamamalı, istirahati tercih etmelidir. Şikayetler
geçtikten sonra doktora danışılmalı ve egzersizlere ondan sonra
başlanmalıdır.
Egzersizlere başlanınca ilk günden itibaren çok çabuk bir iyileşme
beklenmemeli, sabırla hareketlere devam edilmelidir. Hareketlerin
sayısı ve tempo gün geçtikçe yavaş yavaş artırılmalıdır. Başlangıçta
aşırılığa kaçarak daha kötü bir duruma düşülmemelidir.
Konunun uzmanı olan doktor başka şekilde tavsiye etmemiş ise ilk bir ay
her hareket günde beş defa yapılmalıdır. Daha sonra her ay hareketler
beşer beşer artırılarak egzersizlere devam edilmelidir.
Ani ve zorlayıcı hareketlerden uzak durulmalıdır. Sizin için seçtiğimiz
aşağıdaki altı çeşit egzersiz risksiz olup, daha çok bunlar tercih
edilmelidir.
Hareketler esnasında veya sonrasında normalde mevcut ağrının artmaması
gerekir. Bu yüzden egzersiz sonrası, şiddetli ve 15 dakikadan fazla
süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa doktora danışılmalıdır.
Rahatsızlık bir saatten fazla sürüyorsa o hareket egzersiz programından çıkartılmalıdır.
Bel fıtığı ameliyatı olanlar operasyonun üzerinden üç hafta geçmeden
egzersizlere başlamamalı, daha sonra başlayarak her hareketin sayısını
yavaş yavaş artırmalıdırlar.
Bu bilgiler haricinde hastanın kafasın da herhangi bir soru oluşursa,
uzman doktor hiç tereddüt etmeden hemen aranmalı ve yanlış bir iş
yapmaktansa konunun doğrusu uzman hekimden öğrenilmelidir.
Sonuç

Bütün bu yazıp çizdiklerimizi kısaca özetlememiz gerekirse, görülüyor
ki önemli olan sağlığımız konusunda bilgilenerek gerekli tedbirleri
önceden almak ve hastalığa hiç yakalanmamaktır. Bunun için de bel
sağlığı ile ilgili olarak yukarıda belirtmiş olduğumuz tavsiyelere
henüz sağlıklı dönemde iken riavet etmeye başlanmalıdır. Ancak bütün
bunlara rağmen bel fıtığına yakalanmama diye bir garanti söz konusu
değildir. Çünkü burada dış faktörlerin yanında kişilere ait faktörler
de önemli rol oynarlar.

Diğer taraftan bel fıtığına yakalanmış olmak herşeyin sonu demek
değildir. Sonuçta bel fıtığı, ameliyat gerekse de gerekmese de uygun ve
yeterli bir tedavi ile iyileşebilen bir rahatsızlıktır. Onun için bir
kişide bel ve/veya bacak ağrısı varsa, hiç vakit kaybetmeden doktora
müracaat edilmelidir. Neticede hasta, doktor ve bu olayda rol alan
herkes üzeri ne düşeni bilimsel olarak hakkıyla yerine getirmeli ve
riskler en alt düzeye indirilmelidir.
Dr Yucel Çevrimdışı Add to Dr Yucel's Reputation Kurallara Aykırı Mesajı Bildir






















__________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:43 pm

DEV HÜCRELİ ARTERİT VE POLYMİYALGİA ROMATİKA


Polimiyalji romatika nasıl bir hastalıktır?

Polimiyalji romatika belirli kas gruplarında ağrı ve tutukluk yapan bir
çeşit romatizmal hastalıktır. Çoğu iltihaplı romatizmal hastalıkların
aksine eklemleri değil kasları tutar ve uygun tedaviyle de çok kısa
sürede iyileşir.

Kronik (uzun süreli) bir hastalıktır ancak aynı zamanda kendi kendini
sınırlayabilir. Yani hastalığa tutulanlarda hastalığı ortadan kaldırıcı
kesin bir tedavi yokken, zaman içinde bazen belirli bir nedene bağlı
olmaksızın kendiliğinden düzelebilir. Birkaç ay ya da aksine uzun
yıllar boyu sürebilse de çoğu ortalama 2 yıl devam eder.

Polimiyalji romatikalı hastaların %10-50'sinde "dev hücreli arterit"
adı verilen ve vücutta bazı kan damarlarını tutan klinik bir durum da
gözlenebilir. Dev hücreli arteritte büyük kan damarlarının duvarlarında
inflamasyon gelişir ve elastik lifler hasar görür. İnflamasyon
nedeniyle kan damarları daralır ve bazı çapı küçük damarlar tamamen
tıkanabilir. Şiddetli vakalarda damar tıkanıklığı sonucu körlük, beyin
felci ya da kalp krizi gelişebilir. Bu nedenle polimiyalji romatikası
olan hastalar dev hücreli arterit bulguları açısından dikkatli olmalı
ve herhangi bir işarette hekime başvurmalıdırlar. Dev hücreli arteritin
bir bulgusu başta şakak bölgesindeki "temporal arter" adı verilen
damarlarda inflamasyon bulgularının (ağrı, kızarıklık, şişlik, ısı
artışı) olmasıdır. İnflamasyon varsa bu damarlar şiş ve ağrılıdır, baş
ağrısı gelişebilir, çift görme, bulanık görme, karanlık noktalar gibi
görme bozuklukları eklenebilir. Görme bozukluğu körlük ile
sonuçlanabildiğinden erken tanı önemlidir. Ayrıca dev hücreli arterit
gelişen hastalarda sersemlik hali, işitme güçlükleri, çiğneme sırasında
çenede ağrı olması uyarıcı yakınmalar arasındadır. Kesin tanısı biopsi
ile konan dev hücreli arterit varlığında tedavide yüksek dozda kortizon
gerekir. Hekim takibi esasdır.

Polimiyalji romatikalı hastaların çoğunda dev hücreli arterit gelişimi
beklenmemektedir. Sadece polimiyaljisi olan kişiler bulgularını
yaşlanmaya bağlayabilirler ancak bu doğru değildir. Tanı konduğunda
uygun tedavi ile kolaylıkla rahatlama sağlanabildiğinden hekime
görünmeyi ihmal etmemelidirler.

Polimiyalji romatikanın nedeni nedir?

Nedeni bilinmemektedir. Bazı ailelerin iki ya da daha fazla bireyinde
olduğunu gözleyerek kısmi bir genetik yatkınlık düşünülse de kesin
değildir. Enfeksiyona bağlı bulaşıcı bir hastalık olmadığı da
kanıtlanmıştır.

Polimiyalji romatika kimlerde görülür?

Hastaların hemen hemen tümü 50 yaş üzerindedir. Kadınlarda erkeklere
oranla daha sık görülür. Hastaların çoğu geçmişinde tamamen sağlıklı
olan aktif kişilerdir.

Polimiyalji romatika bulguları nelerdir?

En önemli bulgular boyun, omuzlar, kolların üst kısmı, bel ve
kalçalardaki ağrı ve tutukluktur. Tutukluk özellikle sabah belirgindir.
Çoğu hasta rahat yattığını ancak sabah kalktığında sanki bütün gece
yorulmuş gibi tutuk olduğunu tanımlar. Yataktan kalkma güçleşir. Uzun
süreli oturmalardan sonra da tutukluk görülebilir. Ağrılar genellikle
vücudun iki tarafında simetriktir, künt bir ağrı şeklindedir. Ağrı gece
daha belirgindir. Hastalarda ayrıca gece terlemesi, düşük ateş, iştah
azalması, halsizlik, yorgunluk ve depresyon gibi bulgular da
bulunabilir, bunlar genellikle hafif şiddettedir. Eğer dev hücreli
arterit gelişmişse ona ait bulgular da tabloya eklenebilir.

Polimiyalji romatika tanısı nasıl konur?

Hastaların yakınmaları pek çok başka hastalığı taklit edebileceğinden
tanı konması zaman alabilir. Ağrının detaylı sorgulanması, eşlik eden
bulguların bulunması, iyi bir fizik muayene ile tanı konabilir. Aynı
yakınmaları yapabilecek diğer hastalıkların laboratuvar tetkikleri ile
ekarte edilmesi de tanıyı destekler. Polimiyalji romatikada tanıda
yardımcı testlerden biri "eritrosit sedimentasyon hızı"dır. Bu
hastalarda yüksek çıkması beklenir ve tanıyı doğrular. Yine de normal
çıkması hastalık yok anlamına gelmez.

Bazı durumlarda kas hastalıkları ile karışabilir. Bu hastalarda kas
biopsisinin yapılması gerekebilir. Kas hastalıklarında biopside kas
lifleri hasarlı görünürken, polimiyalji romatikada normaldir.

Polimiyalji romatika nasıl tedavi edilir?

Her ne kadar tanıda kullanılan yöntemler çok özel olmasa da, tedaviye
alınan hızlı ve iyi yanıt tanının doğruluğunu gösterecektir. Tedavide
en etkili ilaç kortizondur. Özellikle yüksek dozlarda 1-2 gün içinde
hızlı bir iyileşme gözlenir. Düzelme sağlandıktan sonra kortizon dozu
giderek yavaşça azaltılmalıdır. Hastaya göre idame tedavisinin süresi
değişebilir. Kortizonun kullanımı mutlaka hekim kontrolünde
yapılmalıdır. Çünkü kilo alma, yüzde yuvarlaklaşma, ciltte kolay
morarma, kemiklerde zayıflama, depresyon, yüksek tansiyon, katarakt,
şeker hastalığı varsa ağırlaşma, enfeksiyon riskinde artma ve mide
kanaması gibi çoğu ciddi olabilen yan etkileri mevcuttur. Herhangi
birinin varlığında derhal hekiminize başvurmanız gerekir. Kortizon
kullandıktan sonra dozunun yavaş yavaş azaltılması hem hastalığın
yeniden alevlenmesini, hem de vücudun aniden kortizonsuz kalmasını
engellemek için şarttır. Çünkü dışarıdan verilen kortizon, vücudun
kendi kortizonu yapmasına engel olur ve vücut kendi kortizonunu yapmaya
başlamadan aniden kesilirse çok ciddi ve hayatı tehdit eden durumlar
ortaya çıkabilir. Bu nedenle kendinizi iyi hissetseniz bile kortizonu
asla kendiliğinizden azaltmamanız ya da kesmemeniz gerekmektedir.

Her polimiyalji romatikalı hastada kortizon kullanımı gerekmeyebilir.
Bazı hastalar aspirin ya da benzeri steroid-olmayan antiromatizmal
ilaçlardan fayda görebilir.

Ağrı ve tutukluk olduğu dönemlerde hastaların aşırı egzersiz ya da tam
tersi, mutlak istirahatten kaçınmaları gerekir. Her ikisi de ağrı ve
tutukluğu artıracaktır. Ağrılı zamanlarda biraz istirahat önerilebilir
ancak uzun süreli hareketsizlikten uzak durulmalıdır. İlaç tedavisi
etki etmeye başladığında aktivite artırılabilir. Tedavi programında
özel bir egzersiz türü yoktur, kişinin normal günlük aktiviteleri
yeterlidir.
Genellikle polimiyaljili hastaların çoğu ilaç tedavisiyle kendilerini
iyi hissettiklerinden küçük değişikliklerle günlük yaşam aktivitelerini
sorunsuz sürdürebilirler. Ancak ataklar, dev hücreli arterit bulguları
ve ilaçların yan etkileri açısından dikkatli olmalı ve düzenli hekim
kontrolünü bırakmamalıdırlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:43 pm

Diz osteoartriti kireçlenmesi


Osteoartrit nedir?

Osteoartrit (kısaca OA) ya da dejeneratif eklem hastalığı, herhangi bir
eklemin, üzerine yük binen yüzeyinin hasar gördüğü bir durumdur. Bu
durum eklemlerin normal, ağrısız, yumuşak hareketlerini bozar ve
özellikle bacakta geliştiği zaman vücudun ağırlığını taşıma yeteneğini
bozabilir. Bu şekilde bir çok eklem etkilenebilir; ancak diz en sık
etkilenen eklemlerimizdendir. En çok orta yaşlı ve yaşlı kişiler
etkilenmektedir.

OA'nın nedeni tam olarak bilinmemektedir. En basit şekilde, aynen bir
kalp ya da böbrek yetersizliği gibi 'eklem yetersizliği' olarak
tanımlanabilir. Osteoartrit temel olarak fiziksel bir olaydır. Eklemler
'mekaniktir'; makinelere benzer görevleri vardır. Ancak tıpkı makinalar
gibi anormal bir zorlanmaya maruz kalırlarsa, bozulurlar.

Diz eklemi

Diz eklemi vücudumuzdaki en karmaşık eklemlerden biridir. Vücudumuzu
destekleyen, yük taşıyan en önemli yapılardan biridir. Aynı zamanda,
bir menteşe gibi davranır; günlük yaşamımızdaki aşırı dönme, bükülme
gibi hareketlere dayanmak zorundadır.

Diz eklemi iki kemiğin uç noktalarından oluşmuştur, bu uç noktalar
kıkırdakla kaplanmıştır; bu yapının tümü ise bir zar ve kapsülle
örtülmüştür. Diz, dört büyük bağ (ikisi içeride ve diğer ikisi eklemin
birer kenarında) ve aynı zamanda güçlü uyluk kasları ile sağlamlaşır.
Eklemin içinde bir yastık görevi gören menisküsler ekleminizin normal
çalışmasını sağlar.

Ancak her nasılsa, iş ve spor aktivitelerinde ne kadar aktif olsak ta,
çoğumuzda hiçbir zaman diz osteoartriti gelişmez. Dizimiz şaşırtıcı bir
şekilde dirençlidir; kendi kendini tamir etme yeteneği vardır. Kolayca
aşındırmanız mümkün olmayabilir.

Diz osteoartritinden kimler etkilenir?

Kadınlarda erkeklere göre iki kat fazla görülür. Bu hastalıktan
etkilenenlerin çoğu 50 yaşın üzerindedir. Tüm dünyada görülür; ancak
bazı ırklarda daha sık olarak gözlenir. Diz OA'sı, özellikle
kadınlarda, ellerde nodüllerle birlikte görülen artritle beraber
olabilir. Şişman olanlarda osteoartrit hem daha sık gelişir, hem de
şişmanlık hastalığın ilerlemesi için de bir risk faktörüdür. Yapılan
çalışmalar şişmanlığın ortadan kaldırılmasının diz osteoartritini %50
oranında azaltacağını düşündürmektedir. Bu nedenle henüz osteoartrit
gelişmemiş şişman kişiler eğer zayıflarlarsa, hastalık gelişme riski
büyük oranda azalabilir. Osteoartrit gelişmiş şişman kişilerde, çok az
kilo verilmesi bile şikayetleri büyük oranda geriletmektedir. Örneğin 5
kg verilmesi diz üzerindeki yükü 15-20 kg azaltmaktadır. Çünkü normal
yürüyüş sırasında diziniz üzerine vücut ağırlığınızın 3.5 katı yük
binmektedir.

Osteoartritin nedenleri nelerdir?

Bir çok hastada herhangi bir neden yoktur. Özellikle erkeklerde,
kıkırdağa yönelik yapılan bir ameliyat benzeri 'mekanik' bir neden
olabilir. Bazı kadınlarda ailesel bir eğilim olduğu görülebilir.
Genetiğin özellikle ellerde görülen dejeneratif değişiklikte rolü
vardır. Şu andaki bilgilerimiz çoğu bir çok faktörün kombinasyonunun
hastalığa neden olduğunu göstermektedir. Bu faktörler şunlardır:
yaşlanma, osteoartrite genel yatkınlık, eklemin iç yapısındaki
dokuların yaşlanması, eklem yüzeylerini kapsayan kırıklar, eklem
bağlarında yırtık, menisküs yaralanması, şişmanlık ve kişinin yaptığı
ağır işlere (kömür madencileri gibi), spor aktivitelerine (profesyonel
uzun mesafe koşucuları, futbolcular gibi) ve travmaya bağlı olarak diz
ekleminin yıpranması.

Osteoartritte eklemlere ne olmaktadır?

Normal eklem ve osteoartritten etkilenen eklem arasındaki en önemli
fark kemik uçlarını kaplayan kıkırdağın incelmesi ve yapısının
bozulmasıdır. Bu değişiklikler eklemin iç yüzeyinde özellikle de diz
kapağı altında görülür. Bu tutulum yamalı tarzdadır ve eklemin tümünü
nadiren tutar. Çevreleyen kemik dokuları da bu değişikliklere reaksiyon
verir ve eklemin kenarlarında mahmuz tarzında yeni kemik oluşumları
gelişir.



Kıkırdaktaki değişiklikler yavaş yavaş gelişir. Diz içindeki
reaksiyonun çoğu vücudun, oluşan hasarı sınırlamak ve eklemi
iyileştirmek için yaptığı bir girişimdir. Diz eklemi içinde bir kez
osteoartrit oluştuğu zaman kendi kendine iyileşmez ancak daha fazla
hasar kısıtlanabilir.

Osteoartrit ne tür şikayetlere neden olur?

Hastalık yıllar içinde yavaş yavaş gelişir. En önemli şikayetler ağrı, dizde şişlik ve ekleminizdeki tutukluluk hissidir.

Dizinizi kullanırken duyacağınız ağrı en sık rastlanan sorundur. Ağrı
en fazla bir aktivite sonrası olmaktadır. Hastalığın başlangıcında
yürüyüş sırasında dizinizin hiçbir sorun çıkarmadığını, ancak birkaç
dakika süreli oturmayı takiben dizinizde ağrı ve tutukluluk olduğunu
farkedebilirsiniz. Eklemde tutukluluk hissi ağrıya eşlik edebilir ya da
etmeyebilir. Tutukluluk hissi sabah ilk kalktığınızda ya da istirahat
sonrasında görülebilir. Bu durumda dizinizi tekrar kullanabilmeniz için
birkaç ağrılı dakika geçebilir.

Hastalık ilerledikçe dizinizdeki ağrı basit günlük yaşam
aktivitelerinde bile sorun çıkarabilir. Ağrı sadece aktivite ile değil,
istirahatte de gelişmeye başlayabilir. Hastalığın daha ileri formunda
ağrı sürekli olabilir, gece uyku düzeninizi bozabilir ve eklem hareket
açıklığı da kısıtlanabilir; bu durumda belli bir mesafeyi yürüme ya da
merdiven çıkma önemli sorun hale gelebilir. Kasların zayıflaması
nedeniyle eklemde boşalma hissi olabilir.

Ağrının şiddeti her zaman sabit değildir. Bir diğer deyişle, hiçbir
nedene bağlı olmaksızın iyi ve kötü günleriniz hatta iyi ve kötü
aylarınız olabilir. Bazıları bunu hava durumuna bağlayabilir; bazıları
da ağrının daha çok fiziksel aktivite ile ilişkili olduğunu söyler.

Osteoartritte muayene bulguları nelerdir?

Doktorunuz sizi muayene ederken, dizinizi hareket ettirdiğinde gıcırtı
tarzında bir ses çıkabilir. Diziniz etrafında özellikle iç kısmında
duyarlı alanlar olabilir. Hareket kısıtlılığı olabilir ve dizinizi
tamamen bükme ağrılı olabilir.

Doktorunuz yeni kemik oluşumlarına ya da eklem içinde biriken sıvıya
bağlı olarak dizinizde şişlik saptayabilir. Uyluk kasları ise normalden
daha ince ve daha zayıftır.

Osteoartrit farklı bireyleri çok farklı şekillerde etkiler. Bazılarının
sadece bir dizinde çok hafif şikayeti vardır; bazılarının ise her iki
dizle ilgili şikayetleri bulunur. Bazılarında ağrı en önemli
şikayettir; bazıları ise oturdukları yerden kalkmakta ve hareket
etmekte güçlük çekerler. Bazı kişiler yaşamları boyu hemen hemen aynı
kalırlar; bazıları ise hızlı bir değişiklik yaşarlar. Kendinizi, diz
osteoartriti olan bir başka kişi ile karşılaştırmanızın yararı
olmayacaktır.

Osteoartrit komplikasyonları nelerdir?

Bazı kişilerde hiçbir komplikasyon gelişmez. Hastalıkları günlük
yaşamda sıkıntı yaratmakla birlikte, hiçbir zaman felaket haline gelmez.

Genellikle oluşan üç komplikasyon vardır:

Hızlı kötüleşme: Genellikle ileri formda hastalığı olan yaşlı kişileri
etkiler. Birkaç hafta ya da ay içinde ağrıda belirgin bir artış ve
hareket kaybı gelişebilir.
Eklemin dengesinin kaybolması: Kas gücü kaybı ya da bağların hasar
görmesine bağlı olarak gelişir. Ekleme yük bindiği zaman, örneğin ayağa
kalktığınızda boşalma hissi olur.
Ağrıda ani alevlenmeler: Ağrıda hafif artışlar sık gözlenir; ancak
bazen ağrı çok şiddetlenebilir ve bu uzun süreli olabilir. Buna bazen
eklem etrafındaki şişlik de eşlik eder.

Osteoartritte nasıl tanı konur?

Orta yaşlı ve yaşlı kişilerde diz ekleminde ağrı oluştuğu zaman
osteoartrit ilk akla gelen tanı olabilir. Fizik muayene, dizin direkt
radyografisi (röntgen tetkiki) ve diğer eklem hastalıklarını dışlayarak
tanı doğrulanır. Ancak çok rastlanılan bir hastalık olduğu için diğer
eklem hastalıkları ile beraber görülebilir.

Direkt grafi tanıda çok yararlıdır ve hastaların çoğunda yapılması
gereken tek testttir. Direkt grafide eklem yüzeyindeki hasara bağlı
olarak kemikler arasındaki aralıkta daralma gözlenir. Aynı zamanda
eklem kenarlarında 'mahmuz' tarzında yeni kemik oluşumları gelişir.
Değişik zamanlarda çekilen grafilerde hastalığın kendisinde de bir
değişiklik görülebilir.

Osteoartrit nasıl tedavi edilir?

Osteoartritin kesin tedavisi mümkün değildir; yani hastalığı tamamen
ortadan kaldıran bir tedavi şekli yoktur. Ancak tedavi ağrıyı
geçirebilir, eklemdeki tutukluluğu azaltır ve eklemin daha fazla
hasarlanmasını engeller. Bu amaçlara ulaşmanın bazı yolları vardır.
Osteoartritin tedavisi hastalığın ne kadar ilerlediğine bağlıdır. Erken
safhalarda tedavi eklemdeki inflamasyonu gidermeye yöneliktir.
Doktorunuzun önereceği basit ağrı kesici ve anti-romatizmal ilaçları
doktorunuzun önereceği süre ve şekilde kullanabilirsiniz. Ancak her
hasta bu ilaçlardan eşit derecede yarar görmez. Dizin etrafındaki
duyarlı bölgeye hatta gerektiğinde eklem içine enjeksiyonlar yararlı
olabilir. Eklem içinde sıvı birikimi durumunda bu sıvının alınması ve
dizin yıkanması da size yardımcı olabilir. Eğer gerekirse diz içine
kortizon enjeksiyonu yapılabilir. Kortizon inflamasyonu kontrol altına
alan güçlü bir ajandır; ancak kullanımını kısıtlayan bazı etkileri de
vardır. Sık olarak kullanımı eklemdeki yıpranmayı, bozulmayı
artırabilir.

Dizin etkilenen kısmındaki baskıyı azaltacak, özel olarak tasarlanmış
dizliklerin kullanımı yarar sağlayabilir. Bunları doktorunuzun
önerisiyle satın alabilirsiniz. Basit, elastik dizliklerden de birçok
hasta yarar sağlamaktadır.



Problemli bölgeye orta dereceli sıcak uygulama ağrınızı ve eklemdeki
tutukluluğu azaltır. Sıcak banyo, sıcak su şişeleri ya da torbaları,
infraruj lambaları ve doktorunuzun önereceği krem ve jellerin sürülmesi
sizi rahatlatabilir. Hafif ve orta dereceli ağrısı olan hastalarda krem
ve jel şeklindeki preparatların destekleyici tedavi olarak kullanımı
yararlı olabilir. Doktorunuzun uygun görmesi durumunda hastanelerin
fizik tedavi ve rehabilitasyon servislerindeki fizik tedavi ajanlarının
uygulanmasından da yarar sağlıyabilirsiniz.

Diz kaslarınızı mümkün olduğunca güçlü tutarak kendi kendinize çok
yardımcı olabilirsiniz. Dizinizi çalıştırarak, eklemde tam hareket
açıklığını koruyabilirsiniz. Uyluk kasları eklemin korunmasında ve
stabilitenin sağlanmasında çok önemlidir. Bu kaslarınızı kasarak ya da
'düz bacak kaldırma' egzersizlerinizi yaparak onları güçlü hale
getirebilirsiniz:
bacaklarınız yerde düz olarak yatınız, dizinizi yere bastırarak,
ayağınızı kendinize doğru çekiniz. Bu sırada uyluk kaslarınızın
kasıldığını hissedeceksiniz. Bu durumu 5 saniye süreyle koruyunuz ve
sonra gevşeyiniz. 5 saniyeyi saptamak için bir saate bakabilirsiniz ya
da 10'a kadar yüksek sesle saymayı deneyebilirsiniz. Bunu her iki
bacakla ayrı ayrı, günde 7 kez yapınız. İlk gün her seferde 10 tekrar
yapınız (böylece günde 7x10= 70 kez). Tekrar sayısını yavaş yavaş
artırıp, birinci haftanın sonunda her seferde 15 tekrar yapmaya
başlayınız (böylece 1. haftanın sonunda her gün 7x15= 105 kez). Diğer
bir deyişle sonuçta bu egzersizi her iki bacak için ayrı ayrı günde 105
kez yapmayı hedefleyiniz. Eğer artritiniz bir ağrı oluşturuyorsa,
egzersizleri yapmadan önce dizinize 15-20 dakika süreyle sıcak uygulama
yapınız. Aynı zamanda günde birkaç kez, dizinizi tam olarak bükme ve
tekrar düzleştirme şeklinde egzersizlerini de yapınız.

Dizinizi bükülü tutmamaya büyük özen gösteriniz. Örneğin, gece yatarken
dizinizi altına yastık koymayınız. Dizin altına yastık koyma ağrınızı
geçici olarak geçirir, ancak dizinizin sürekli olarak bükülü kalması
şeklinde tehlikeli bir etkisi olabilir.

Dizinizde osteoartrit olsa bile dizinizi kulanmaya devam ediniz; 'az az
ve sık kullanma' sizin ilkeniz olmalıdır. Eğer gerekiyorsa dizinizin
üzerinden yükü almak için bir baston kullanın ancak hareket etmeye
devam edin! Bastonun doğru kullanımı (etkilenen dizin karşı tarafındaki
elde) eklem üzerine binen yükü azaltmaktadır.

Cerrahi diz osteoartritli her hastaya uygulanmaz; bazen gereklidir, çok
hasarlanmış dizler için uygulanan protez ameliyatları ile ilgili olarak
son yıllarda büyük gelişmeler elde edilmiştir. Bu konuda daha geniş
bilgiler "Romatizma Çalışma Grubu'nun" yeni diz ekleminiz başlıklı
kitapçığında sunulmaktadır. Uygulanan cerrahi girişimler:

Artroskopi
Hastanın diz eklemine girilerek, eklem kıkırdak yüzeylerinin doğrudan
görülmesi sağlanır; böylece osteoartritin ne kadar ilerlemiş olduğu da
saptanabilir. Cerrahın eklem içindeki tüm parçacıkları temizlemesine de
izin verir. İşlem sırasında eklem içine düşmüş tüm kıkırdak
parçacıkları temizlendikten sonra diz serum fizyolojikle yıkanır.
Sonuçlar %100 başarılı değildir. Eğer başarılı olursa, 6 ay - 2 yıl
süreyle şikayetler geçici olarak hafifleyebilir.

Proksimal tibial osteotomi
Bacağımızdaki tibia kemiğinin üst kısmının dış yan tarafından kama
şeklinde bir kemik parçası çıkarılır; böylece vücudun ağırlık
merkezinin diz ekleminin daha sağlam dış tarafına kayması sağlanır. Bu
şekilde osteoartritte etkilenmiş olan iç kısım üzerindeki yük bir
miktar kaldırılmış olur ve ağrı azalır, hastalığın ilerlemesi
engellenir. Her zaman başarılı değildir. Avantajı genç, aktif
hastaların kendi diz eklemlerini kullanmaya devam etmesidir. Diz
protezi konuncaya kadar zaman kazanılır. Eğer başarılı olursa, 6-8 yıl
süreyle yarar sağlanabilir.

Diz Protezi
Diz osteoartritinde son çare eklem yüzeylerinin yapay bir eklemle
değiştirilmesidir. Genellikle 60 yaş üzeri kişilerde yapılır. Hasta ne
kadar genç olursa, ameliyatın ileride başarısızlık oranı o kadar
fazladır; ikinci bir ameliyat gerektirebilir. 12-15 yıl süreyle yarar
sağlıyabilir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:44 pm

El problemleri


Yaşınız ve işiniz ne olursa olsun elleriniz sürekli olarak
çalışmaktadır.Elleriniz çok önemli olduğu için herhangi bir sorunla
karşılaşıdığında ortopedik cerrahınıza başvururak konu ile ilgili bilgi
ve tedavi seçeneklerini öğrenebilirsiniz. Ortopedi uzmanın kas iskelet
sistemi cerrahisi ve medikal tedavisi seçenekleri üzerine eğitim almış
bir uzman olduğunu unutmayınız.

Karpal tünel sendromu: Bu hastalığın bulguları;elde uyuşma ve
elektriklenme(özellikle gece artış gösteren),elin çevirerek birşeyi
açması halinde yada kaldırma hareketleri esnasında his bozukluğu
oluşması,bazen omuza kadar uzanan ağrı olarak özetlenebilir.

Bu şikayetler median sinirin elbileğinden ele geçiş yaptığı bölgede
mevcut olan tünel içerisinde sıkışması sonrasında oluşur.Elin
parmaklarına hareket veren tendonların bir bölümü bu tünel içerisinde
seyreder.

Hafif vakalar el bileğine istirahat vermek amacını güden çeşitli
bileklik veya ateller ile tedavi edilebilir.Tünel içerisine kortizon
uygulamaları da yapılabilir.Kortizon uygulaması tünel içerisindeki
ödemi azaltacaktır,takibinde el bilekliği kullanımı uygun olur.Bu
tedaviye yanıt alınamayan veya geç evrede tanı konmuş olan vakalarda
cerrahi tedavi uygundur.Bu işlem hastanın hastaneye yatış yapmasını
gerektirmeyen lokal anestezi ile yapılabilecek bir işlemdir.

El bileği tendinitisleri: Dequervain'in daraltıcı tenosnovitisi
başparmağın hareketini sağlayan tendon kılıflarının el bileğinden
parmağa geçiş yaptıkları bölgede meydana gelen irritasyon ve şişkinlik
ile ortaya çıkan bir tablodur.Sıkma veya ayıklama işlemleri sonrasında
meydana gelen ağrı tipik bulgusudur.Şikayetlerin olduğu bölgede bazen
ele gelen bir kitle tespit edilebilir.Başparmağın avuç içine
yönlendirilip elin küçük parmaklardan tarafa doğru döndürülmesi ile
oluşan ağrı tipik bulgusudur.(Finkelstein testi)

Bu tablo ramotoid artrit gibi inflamatuar hastalıklarda,gebelik ve elin aşırı kullanımı gibi durumlarda oluşabilir.
Erken tanı konduğunda elin istirahatini takiben germe egzersizleri
yapılması,ya da steroid enjeksiyonları yapılması ile tedavi
edilebilir.Bu tedavilere yanıt alınamadığı zaman cerrahi tedavi
uygundur.Cerrahi sonrası elin hareketlerini düzenleyecek bir fizik
tedavi programı uygundur.

Elde artritis: Elde artritis en sık başparmağın tabanında
gelişir.Başparmağın kullanımı ile artan ağrı tipik bir
özelliğidir.Erken dönemde istirahat,anti enflamatuar ilaç
tedavisi,ekleme steroid uygulamaları,atel kullanımı gibi tedaviler
denenebilir.

İleri evrelerde ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu geri getirebilmek için cerrahi tedavi uygulanması gerekir.

Heberden nodülleri el parmaklarının son eklemlerinde oluşan ve
osteoartritisin klasik bir bulgusu olan deformasyonlardır.Burada eklem
yüzeylerinin bozulmasına bağlı olarak kemikte gelişen çeşitli
çıkıntılar kendisini bu görüntü ile ortaya koyar.Bu nodüller ağrısız
oldukları ve fonksiyonları etkilemediği için tedavi edilmesine gerek
yoktur.Bu grup hastada hastaların el hareketlerini sürdürmesi en önemli
amaçtır.

Duputyren kontraktürü: El ayasında yer alan fasia adı verilen bir
katmanın kalınlaşması ile ailesel geçiş gösteren bir hastalığıdır.Bu
hastalıkta elin parmaklarının hareketini sağlayan Tendonlar, kalınlaşma
nedeniyle hareketlerini kaybedebilir.Burada hastalığın ailesel
olduğu,sigara kullanımı,damar hastalıkları ile ilişkisi,epilepsi ve
diabet ile bağlıntılı olduğu bilinmektedir.

Tedavide zaman zaman steroid enjeksiyonları ağrılı olan nodüller için
kullanılsa da ana tedavi cerrahidir.Cerrahi elin hareketlerinde
kısıtlanmanın oluştuğu an yapılır,el ayasındaki yapışıklıkların
çıkarılmasını içerir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:44 pm

FMF ailevi akdeniz ateşi


Ailevi Akdeniz Ateşi nedir?

Türkiye, Kuzey Afrika ülkeleri, Ermeniler, Araplar ve Yahudilerde
görülen kalıtsal özelliği ön planda olan bir hastalıktır. Hastalığın
ana karakteri tekrarlayan akut (birden başlayan), kısa süreli, ağrılı
peritonit (karın zarı iltihabı), plörit (akciğer zarı iltihabı) ya da
artrit (eklem iltihabı) atakları olmasıdır, buna deride kızarıklık da
eklenebilir. Hastaların bir bölümünde böbrek etkilenebilir ve bu durum
amiloidoz olarak adlandırılır. Nadir olarak amiloidoz dışında da böbrek
tutulumları ve damar iltihabı görülebilir. Böbrek tutulumu böbrek
yetersizliğine neden olabilir.

Nedeni

Son zamanlarda bu hastalıkta "Pyrin" adı verilen bir gende mutasyon
(değişme) olduğu saptanmış olmakla birlikte, tam olarak neden geliştiği
bilinmemektedir.

Tanı

Atak geçiren hastalarda tanı klinik bulgulara, aile öyküsüne, muayene
bulgularına ve laboratuvar testlerine dayanarak konur. Hastalarda
genetik inceleme yapılmasının yararı sınırlıdır, çünkü bu güne kadar
tanımlananan mutasyonlar FMF hastalarının ancak %80'inde bulunmuştur.
Bununla birlikte, tipik olmayan olgularda genetik analizin yararı
olabilir.

Tedavi

1973 yılında ortaya atılan, günde 1-2 mg devamlı kolşisin tedavisinin
ve hastaların önemli bir bölümünde çoğu hastada atakları ve amiloidoz
gelişimini önlediği saptanmıştır. Bununla birlikte, tedaviye uyum
göstermeyen hastalar ve kolşisine başlamadan önce amiloidoz gelişen
kişiler için amiloidoz hala karşılaşılan bir problemdir. Kolşisinin
atakları nasıl önlediği ya da amiloidoz gelişimini nasıl engellediği
bilinmemektedir. bununla birlikte, kolşisinin FMF ataklarını önlemedeki
etkinliğinin amiloid oluşumunu durdurmak olmadığı bilinmektedir. Çünkü
kolşisin tedavisi uygulanan bazı hastalarda atakların sıklığı
değişmezken, amiloidoz gelişimi durmaktadır. Kolşisin tedavisinin FMF
hastaları için güvenli ve uygun bir tedavi olduğu bilinmektedir.
Kolşisinin bebek üzerinde zararlı bir etkisi gösterilmemiş olmakla
birlikte, hamile FMF hastalarına amniyosentez yapılması (bebeğin içinde
bulunduğu su kesesinden örnek alınması) ve fetüsün genetik
incelemesinin yapılması önerilmektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:44 pm

Fibromiyalji sendromu


Fibromiyalji sendromu nasıl bir hastalıktır?

Fibromiyalji yaygın ağrıya neden olan ve çok sık görülen bir
romatizmadır. Esas olarak kasları ve kasların kemiğe yapıştığı
bölgeleri etkilemektedir. Bir eklem hastalığı değildir, eklemi tutmaz
ve şekil bozukluğu yapmaz. Bir çeşit iltihaplı olmayan yumuşak doku
romatizmasıdır. Kadınlarda erkeklere göre 7 kat daha fazla görülür.
Daha çok erişkinlerin (35-60 yaş) hastağıdır.

Fibromiyalji belirtileri nelerdir?

Ağrı fibromiyaljinin en önemli belirtisidir. Omuz, boyun gibi tek bir
bölgede olabildiği gibi yaygın olarak da hissedilebilir. Fibromiyalji
ağrısı hastalar tarafından yanma, acıma, hassasiyet, karıncalanma,
üşüme ya da kemirici ağrı gibi değişik şekillerde tarif edilebilir.
Ağrıya el ve ayaklarda şişlik hissi eşlik edebilir. Ağrı gün içinde,
hava şartlarına, uyku bozuklukları ve strese bağlı olarak değişiklik
gösterebilir. Ağrı, bazen vücudun bir yarısında daha yoğun
hissedilebilir.

Çoğunlukla genel fizik muayene normal ve hastalar sağlıklı görünümde
olsa da kasların ayrıntılı muayenesi ile belli noktalarda bu hastalık
için tipik hassas noktalar bulunur.

Yorgunluk hissi, fibromiyaljinin diğer önemli bir belirtisidir ve
hastaların yaklaşık %90'nında gözlenir. Hastaların bir kısmı da genel
dayanıklılıkta azalma ve çabuk yorulmadan yakınırlar. Hastaların
çoğunda uyku bozuklukları ve sabahları yorgun kalkma görülebilir.
Uykuya dalmada güçlük olmasa da derin uyku kısmı bozulmuştur ve gece
sık sık uyanma olabilir.

Hastaların yaklaşık dörtte birinde depresyon bulunabilir. Kendini kötü
hissetme gibi duygudurum bozukluğu ise çok daha sık görülebilir. Bazı
hastalarda da konsantrasyon güçlüğü, basit zihinsel işlevlerde
yavaşlama gözlenebilir.

Başağrısı ve migrenin fibromiyaljili hastalarda sık görüldüğü
bilinmektedir. Ayrıca karın ağrısı, kabızlık - ishal atakları, idrar
yakınmaları, ciltte ısıya karşı hassasiyet ve renk değişiklikleri de
görülebilir.

Fibromiyalji tanısı nasıl konur?

Fibromiyalji tanısı hastada yaygın ağrı ve belirli hassas noktaların
varlığı ile klinik olarak konur. Bu hastalığa özel laboratuvar testi ya
da röntgen bulgusu yoktur. Testler ancak fibromiyaljiye benzer bulgular
yapabilen diğer hastalıkların (tiroid bozuklukları, romatoid artrit,
lupus, enfeksiyon gibi) ayırt edilmesinde yardımcıdır. Detaylı hastalık
öyküsü alınması ve fizik muayene yapılması ile kronik ağrı ve yorgunluk
yapan diğer hastalıklardan ayrılmalıdır.

Fibromiyaljinin nedeni nedir?

Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Fibromiyalji ile uyku bozuklukları arasında bir ilişki olabileceği düşünülmektedir.

Bir çok faktör, ayrı ayrı ya da bir arada fibromiyaljiyi başlatabilir.
Örneğin hastalıklar (grip gibi enfeksiyonlar başta olmak üzere), ruhsal
travmalar, fiziksel travmalar, beyinde biyokimyasal değişiklikler
(serotonin düzeylerinde bozukluk gibi) ve hormonal bozukluklar, yaygın
ağrı, yorgunluk ve uyku bozukluğu yaparak fibromiyaljiyi
tetikleyebilir. Son zamanlarda fibromiyaljili hastalarda kaslarda basit
incinmelere karşı hassasiyet olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle, uygun
olmayan egzersizler ya da kötü duruş pozisyonunun bu hastalığı
artırabileceği unutulmamalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:44 pm

Fibromiyalji nasıl tedavi edilir?

Fibromiyaljili hastalarda;
1. Ağrıyı azaltmak ve uykuyu düzenlemek için ilaç tedavisi
2. Kas germe ve kardiovasküler uyumu artırma egzersizleri
3. Kas spazmını azaltmaya yönelik gevşeme egzersizleri
4. Hastalığı anlamaya ve başetmeye yardımcı eğitim programları yararlı olmaktadır.

Bazı hastalarda fibromiyalji çok hafif seyreder ve tedavide sadece
hastalığın anlatılması ve endişelerin giderilmesi bile yardımcı
olabilir. Ancak çoğu hastada detaylı bir tedavi programı planlamak
gerekecektir.

ilaç tedavisi: Romatizmal hastalıklarda ağrı tedavisinde sıklıkla
steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların fibromiyaljide pek yeri
yoktur. Bunun yerine, derin uykuyu sağlamaya ve kasları gevşetmeye
yönelik ilaç tedavisi daha yararlıdır. Bu ilaçların çoğu depresyon
tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak, fibromiyalji tedavisinde
kullanılan dozlar depresyonda gerekenden çok daha düşüktür. Gün içinde
devam eden uyku hali, kabızlık, ağız kuruluğu gibi yan etkileri
olabilen bu ilaçların mutlaka hekim kontrolünde kullanılması
gerekmektedir.

Fizik tedavi ve egzersiz tedavisi: Fibromiyaljide tedavinin 2 esas
amacı gergin ve ağrılı kasları gevşetmek ve kalp damar uyumunu
artırmaktır. Sıcak uygulamalardan hemen hemen tüm hastalar
yararlanmaktadır. Çoğu hasta dayanıklılığı artırmaya, ağrıyı azaltmaya
yönelik egzersiz programından ve yüzme-yürüme-bisiklet gibi aerobik
egzersizlerden büyük fayda görmektedir. Ancak fizik tedavi ve egzersiz
tedavisinin çeşidi, süresi, dozu, hastadan hastaya değişebildiği için
mutlaka hekim kontrolünde yapılması tavsiye edilir.

Tanı konduğunda hastanın ve yakınlarının bilmesi gereken, her ne kadar
fibromiyalji sendromu diğer iltihaplı eklem romatizmaları gibi hayatı
tehdit eden, sakatlık yapan bir hastalık olmasa da, ağrı ve yorgunluk
nedeniyle yaşam kalitesini bozabilen, iş gücünü azaltabilen gerçek bir
hastalık olduğudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:45 pm

Gut hastalığı


Gut nasıl bir hastalıktır?

"Kralların hastalığı ve hastalıkların kralı" olarak bilinen gut
hastalığının, en azından Hipokrat zamanından beri bir çok araştırmaya
konu olduğu ve sayısız kişiyi etkilediği bilinmektedir.

Gut bazı eklemlerde ağrı, duyarlılık, kızarıklık, şişlik ve ısı artışı
ile ani olarak gelişen, şiddetli ataklarla seyreden bir hastalıktır.
Genellikle her seferinde bir eklemi etkiler ve bu eklem çoğunlukla ayak
başparmak eklemi olmaktadır. Diz, dirsek ve el bileği gibi diğer
eklemler de etkilenebilir. Ataklar çok hızlı olarak gelişir ve ilk atak
genellikle gece olur. Tüm romatizma türleri içinde en ağrılı olanıdır.
Ataklar şu nedenlerle gelişebilir:

Çok fazla alkol alımı

Çok sıkı diyet ve açlık
Bazı yiyeceklerin fazla yenmesi
Operasyon geçirme (diş çekimi gibi basit bir girişim bile neden olabilir)
Ani, şiddetli bir hastalık geçirme
Aşırı yorgunluk ve herhangi bir nedenle aşırı derecede endişelenme
Eklem travması, yaralanma
Kemoterapi uygulanması
Diüretik ilaçların alınması
(Diüretikler tansiyon yüksekliğinde kullanılan, vücuttan sıvı atılımını sağlayan ilaçlardır)

Unutmayınız !
Bir gut hastasıysanız ve küçük bir yaralanma, travmadan sonra
ekleminizde çok ağrı olursa ve iyileşmesi umulandan uzun sürerse, bunun
bir gut atağı olabileceğini düşünün.
Vücut sisteminizi rahatsız eden herhangi bir olay gut atağını
başlatabilir. Akut atağın erken bulguları açısından tetikte olunuz;
çünkü tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar yararlı olur.

Gut hastalığının nedeni nedir?

Gut vücudumuzdaki ürik asit fazlalığından oluşur. Ürik asit sağlıklı
kişilerin kanında da çeşitli kimyasal işlemler sonucunda bir yıkım
ürünü olarak bulunur. Ancak ürik asidin fazlalılığı ya ürik asidin
yapım fazlalığından, ya böbreklerden atımının az olmasından ya da
vücutta ürik asit haline dönüşen pürinlerin bazı yiyeceklerle fazla
miktarda alınmasından kaynaklanır. Kırmızı et, deniz ürünleri ve
bakliyat pürin açısından zengindir. Alkollü içecekler de ürik asit
seviyesini belirgin olarak artırır. Gut hastalığının fazla yeme ve içme
nedeniyle ortaya çıktığı görüşü doğru değildir. Bazı yiyeceklerin fazla
yenmesi ya da çok kilo alınması gut hastalarında atakları daha çok
ortaya çıkarabilir.



Vücutta ürik asidin geçirdiği kimyasal işlemlere ait sorun ailelerde
kalıtsal olarak geçebilir ya da başka bir hastalığın komplikasyonu
olarak ortaya çıkabilir. Bu sorun, kişiye anne-babasından ya da
büyükanne-dedelerinden geçiş yapar. Ancak çevresel faktörler de rol
oynayabilir. Ayrıca ailenin her bireyinde gut atakları görülmez.

Zamanla, kanda ürik asit fazlalığı eklemler etrafında birikimlere yol
açar. Sonuçta, ürik asit eklemler içinde dikiş iğnesine benzer
kristaller oluşturur ki bu durum gut ataklarına neden olur. Bu
kristaller sadece eklem içinde oluşmaz. Ürik asit aynı zamanda cilt
altında, kulak memesinde tofüs olarak ve idrar yollarında böbrek
taşları olarak karşımıza çıkabilir. Tofüs küçük, beyaz bir sivilceye
benzer.

Uzun dönemdeki riskler nelerdir?

İlk gut atakları eklemlerde kalıcı hasara yol açmaz ve eklemleriniz
tamamen normal olarak kalır. Ancak bir eklem sürekli bir şekilde gut
ataklarına maruz kalırsa ki - bu durum artık yapılan tedaviler
sonucunda çok nadirdir - o zaman ürik asit kristalleri ekleme zarar
verir ve kronik artrit gelişebilir. Hafif olgularda ataklar çok
nadirdir ve ataklar arasına yıllarla ölçülen süreler girer ve kalıcı
bir hasar gelişmez.

Gut hastalığı şişmanlık, hipertansiyon, hiperlipidemi ve diabet
hastalığı ile yakından ilişkilidir. Gut tedavi edilmezse, böbrek
taşları oluşabilir.

Gut hastalığının tanısı nasıl konur?

Çeşitli romatizmal hastalıklar gut atağını taklit edebildikleri için ve
tedavi de gut hastalığına özgü olduğu için doğru tanı çok önemlidir.
Fizik muayene ve tıbbi öykü tanı için çok yararlıdır.

Doktorunuz aşağıdaki araştırmaların yapımasını isteyebilir:

Kan testi. Kandaki ürik asit miktarı ölçülür. Ancak bu sonuç yanıltıcı
olabilir. Çünkü gut hastalarında ürik asit miktarı normal, hatta düşük
düzeylerde olabilir. Aynı zamanda sağlıklı kişilerde, özellikle de
şişmanlarda yüksek düzeyler saptanabilir.
Eklem sıvısının incelenmesi. Eklem içindeki sinovyal sıvı doktorunuz
tarafından bir enjektör yardımıyla çekilebilir ve mikroskop altında
ürat kristallerinin olup olmadığı araştırılabilir. Eğer bu kristaller
saptanırsa, gut tanısı doğrulanır. Bu test özellikle gut hastalığı
tipik olmayan şekilde başlarsa çok yararlıdır. Örneğin, gut hastalığı
romatoid artrit gibi başka bir romatizmal hastalığı bazen taklit
edebilir.
Eklemlerin direkt grafisinin (röntgen) çekilmesi. Doktorunuz isterse
ekleminizin grafisi çekilebilir ancak genellikle sonuç normaldir ve
tanıda yardımcı olmaz.

Unutmayınız !
Tekrarlayan gut atakları ekleminize hasar verebilir ve artrite neden
olabilir. Modern tedavi yöntemleri artrit gelişimini engelleyebilir.

Gut hastalığı nasıl tedavi edilir?


Diyet
İlaçlar: Kolşisin, kortikosteroid, steroid olmayan antienflamatuvar ilaçlar, probenesid, sülfinpirazon
Cerrahi (çok nadir)
Akut gut atakları antienflamatuvar analjezik ilaçlarla tedavi edilir.
Bu ilaçlar ağrıyı azaltır ve enflamasyonu geriletir. Bu ilaçların gut
hastalığında kısa süreli kullanılmaları yeterli olduğundan genellikle
önemli yan etkilere neden olmazlar ve iyi tolere edilirler. Ancak bazen
hazımsızlık, mide ağrısı, bulantı, döküntü, baş ağrısı gelişebilir.
Astım hastaları da bu ilaçları kullanırken dikkatli olmalıdır. Daha
önce ülser geçiren kişiler mutlaka doktorlarını bu konuda uyarmalıdır;
böylece doktorunuz zararlı olmayacak tedavi seçeneklerine yönelebilir.
Aspirin ve aspirin kapsayan ilaçlardan akut ataklar sırasında mutlaka
kaçınılmalıdır.

Akut atağın tedavisinde kullanılan bir diğer ilaç kolşisindir. Kolşisin
çok etkin olmakla beraber sıklıkla bulantı, kusma ve ishal gelişimine
neden olabilir. Bu ilacın damar yoluyla kullanımı bu yan etkilerin
görülümünü azaltır. Doktorunuz eğer kolşisin vermeyi uygun görürse,
ağrınız geçinceye kadar ya da ishal gibi yan etkiler gelişinceye kadar
2 saatte bir ilacınızı almayı önerecektir.

İlaçlarınızı atağın hemen başlangıcında almanız daha etkili olacaktır.
Bu nedenle doktorunuzun önereceği ilaçları evde bulundurmanız ve atak
geliştiğinde doktorunuzu görünceye kadar bunları almanız yararlı
olacaktır.

Doktorunuzun önerilerine dikkatli ve tam olarak uymakla gut atağı çok
hızlı ve başarılı olarak kontrol altına alınabilir. Ayak başparmağı
gibi ağrılı bir eklemin korunması gereklidir. Kafes gibi bir yapının
ayak üzerine yerleştirilmesi ve böylece eklemin battaniye, yorgan gibi
ağırlıklardan korunması yararlı olacaktır.

Akut atak için önerilen ilaçların kan ürik asit düzeyleri üzerine
etkisi yoktur. Diğer bir deyişle, bu ilaçlar yeni ataklar geçirmenizi
ya da eklemlerde ürik asit birikimini engellemez . Bu nedenle eğer
ataklarınız sıklaşırsa, tofüs/ böbrek taşı gelişirse ya da kan
testlerinde ürik asit düzeyleri yüksek olarak saptanırsa, doktorunuz
kan ürik asit düzeylerini düşürecek ilaçlar önerebilir. Bu yönde bir
karar alınması, atağınız olsun veya olmasın her gün ilaç almanızı
gerektirir. Bu amaçla önleyici tedavi olarak kullanılan çeşitli ilaçlar
vardır. Örnek olarak vücutta ürik asit oluşumunu bloke eden allopürinol
ve böbreklerden ürik asit atılımını sağlıyan probenesid verilebilir.
İdrarınızdaki ürik asit miktarına bağlı olarak, bu iki tip ilaç
arasından seçim yapılır. Doğru tedaviyle, gut hastalığı hemen hemen tüm
olgularda çok iyi kontrol altına alınabilir.

Unutmayınız!
Önleyici tedavi yaşam boyu sürer.
Bol sıvı almalısınız.
Önleyici tedaviler yapılırken atak gelişirse, atak tedavisini ayrıca yapınız.

Diyet
Diyetin eskiden çok daha önemli olduğuna inanılıyordu; ancak etkili
tedavilerin bulunmasından sonra bir çok gut hastası istediklerini
yemeye ve içmeye başlamışlardır. Bazı yiyeceklerde hücre konsantrasyonu
fazla olduğundan ve ürik asit de hücre yıkımı ile oluştuğundan
karaciğer, böbrek gibi sakatatların tüketilmemesi uygun olur. Protein
kapsayan yiyecekler (özellikle et) aşırıya kaçmadan yenmelidir; bu
yiyeceklerin belli miktarlarda tüketilmesi zaten sadece gut hastaları
için değil, herkes için yararlıdır. Eğer kilo fazlalığınız varsa, kilo
vermeniz sadece kandaki ürat seviyesinin düşürülmesinde değil kalbiniz
için de yararlı olacaktır. Ancak çok sıkı diyet ve açlık da atakları
tetikleyebilir.

Alkol
Aşırı miktarda alkollü içecek alınması gut hastalığının nedeni
değildir; ancak bir atağı tetikleyebilir. Hangi içeceklerin içilmesi,
hangilerinin içilmemesi gerektiği üzerine çeşitli söylentiler vardır;
bunları ciddiye almayınız. Ancak bazen hastalar belli tipte bir alkollü
içeceğin ataklarını başlattığını belirtirler. Bu durumda, hastanın o
tipte içeceği içmemesi önerilir.

BAZI SORULAR ve YANITLARI

Kadınlar gut hastalığına yakalanır mı?

Gut hastalığı açısından çoğunlukla 40 yaş üstündeki erkekler risk
altındadır; ancak her yaşta etkilenim söz konusu olabilir. Çok nadiren
menapoz sonrasındaki yaşlı kadınlarda gut hastalığı gelişebilir.
Özellikle de tansiyon yüksekliği ya da kalp hastalığı tedavisinde
önerilebilen diüretik ilaçları kullanan kadınlarda görülebilir. Bu
ilaçlar ürik asidin vücutta depolanmasına neden olur. Genç kadınlarda
gut hastalığı gelişimi çok nadirdir ve bu durumda özel incelemeler
gerektirir.

Gut ciddi eklem hastalığına neden olur mu?

Sadece tedavinin yapılmaması durumunda olabilir. Başlangıçta ataklar
akuttur, eklem normal durumuna döner. Ancak ürik asidin depolanması
deformite ve özürlülük durumuna neden olabilir. İyi olan tarafı, bu
durumun uygun tedaviyle önlenebilir olmasıdır.

Ürik asit eklemlerden başka yerlerde depolanır mı?

Diğer bölgelerde cilt altında, örneğin kulak üzerinde ve ellerde
depolanabilir. Ayrıca iç organlarımızda özellikle böbreklerde
depolanabilir. Bu nedenle gutlu bir hastayı değerlendirirken böbrek
testlerine bakılması gerekmektedir. Bunun için idrar örneği vermeniz de
gerekebilir.

Ürik asit düzeyini düşüren ilaçların uzun süreli alınması zararlı olabilir mi?

Bu ilaçlar oldukça güvenilirdir. Bazen ciltte döküntü ya da mide
yanması nedeniyle bu ilaçların kesilmesi gerekebilir. Ancak bunun
dışında hiçbir yan etki olmaksızın sürekli alınabilir.

Eklem hastalığına neden olabilen ürik asidden başka kristal tipleri var mıdır?

Özel tipte bir kalsiyum kristali de eklemler içinde ürik asit gibi
depolanabilir. Guta benzer akut ataklar gelişebilir; ancak bu durumda
ayak başparmağından ziyade diz eklemi etkilenir.

Gut sıklığı ülkeden ülkeye değişir mi?

Yüksek ürik asit düzeyine sahip bazı ırklar (örneğin Pasifik ülkeleri)
bulunmaktadır; bu kişiler doğal olarak gut hastalığına daha fazla
yatkındır. Gut hastalığına yakalanma oranları aynı ülkede bile değişik
zamanlarda farklı olabilir. Örneğin İkinci Dünya Savaşı nedeniyle
açlığın kol gezdiği ve yaşam koşullarının çok zor olduğu dönemlerde
Avrupa ülkelerinde görülümü çok azalmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:45 pm

Kalça kireçlenmesi


Kalça eklemi ağırlığınızı taşıdığı için aşınma ve bozulmaya en sık
uğrayan eklemlerdendir. Bu durum tıpta osteoartrit, günlük kullanımda
kireçlenme olarak adlandırılır ve kalçanın en sık rastlanılan
hastalığıdır. Tüm eklemlerde olduğu gibi kalça ekleminin hem topu hem
de yuvası kıkırdakla kaplıdır. Bu kıkırdak yapı bu iki kemiğin birbiri
üzerinde ağrısız ve minimal sürtünme ile kaymasını sağlar.

Bu kıkırdağın bozulması, aşınması ve yer yer kaybolmasına osteoartrit
veya kireçlenme denir. Anlaşılacağı üzere dışarıdan bir kireç
toplanması söz konusu değildir. Böyle bir durumda ilk belirtiler sabah
kalkıldığında kasıkta ve uyluk ön-iç tatafında ağrı ve rahatsızlık
hissidir. Ağrı aktiviteyle artar, istirahatle azalır. Bu belirtiler
kalça hastalıklarının bir çoğunda olabilir.

Tedavi edilmeyen osteoartritler yıllar içinde ilerleyerek ağrısız
yürümeyi imkansız hale getirir. Bu kadar ilerlediğinde eklem etrafında
kemik dikenler gelişir. Bu sırada kıkırdak tamamen aşınmış, eklemde
kemik kemiğe sürter hale gelmiştir. Kalça hareketi neredeyse tamamen
ortadan kalkabilir. Bu durumda gittikçe adelelerde de zayıflık ve
yetmezlik oluşur.

Ailelerde bir yatkınlık görülebilir. Fakat gelişimi ileri yaşlarda
şişman, kaza sonucu kıkırdağı yaralanmış kişilerde daha sıklıkla
görülür.

Tanı klinik muayene ile ve direkt röntgen tetkikleri ile konur. Doktorunuz durumunuza göre size bir tedevi önerecektir.

Tıbbi (cerrahi olmayan) tedavi

Osteoartritin erken devrelerinde iseniz cerrahi olmayan tedaviler hastalığınızın ilerlemesini yavaşlatabilir.


Kalçanızı fazla kullanmaktan kaçınınız.
Düzenli fizik aktivite yapınız. Özellikle yüzme, su aerobiği, salon
bisikleti adele kuvvetini korur ve eklem hareket açıklığının
korunmasına yardımcı olur.
Anti-romatizmal, anti-enflamatuar ilaçlar kulanılabilir.
Geceleri yeterli derecede uyunmalıdır.
Fazla kilolar varsa erilmelidir
Baston kullanımı önerilir.
Cerrahi Tedavi

Erken yaşta gelişen osteoartrit gerçekten cerrahi açıdan zor bir
problemdir. Erken dönemlerde kalça artroskopisi hastalığın gelişimini
yavaşlatabilir. Kalça artroskopisi dünyada çok az merkezde yapılmakta
olup halen gelişme aşamasındadır ve sınırlı müdahale imkanına sahiptir.

Protez öncesi cerrahilerden biri de osteotomilerdir. Osteotomi femur
kemiğinin başının veya boynunun kesilerek yeniden yönlendirilmesidir.
Bu yöntemle kalça eklemine binen yükler yeniden düzenlenmekte ve/veya
eklemin sağlam yüzeyleri yük taşıyan bölgelere getirilmektedir. Bu
yöntem total kalça protezlerindeki ilerlemeler nedeni ile popüleritesi
azalmakla birlikte bazı vakalarda eşsiz olanaklar sağlayabilmektedir.

Kalça ekleminin femur başı bölümündeki küçük kıkırdak boşluklarında
(özelllikle travmatik olanları) osteoatritin başlangıç dönemlerinde
yapılan kıkırdak nakilleri kalça protezi gereksinimini ileri yaşlara
erteleyebilmektedir. (bkz: Eğitim konuları - Eklem Kıkırdağı
Sorunlarına Yeni Yaklaşımlar)

Kalça osteoartritinin radikal tedavisi total kalça protezidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:45 pm

Kalça protezi


Kalçadaki probleminiz hayat standartınızı istemediğiniz kadar
düşürdüyse protez zamanınız geldi demektir. Buradan anlaşılacağı gibi
ameliyat zamanlamasına doktor değil hasta karar verir.

En sık soru protez yapım yaşı ve ne kadar ömrü olduğudur. Burada
hastanın kişisel özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket
seviyesi belirleyicidir. İyi ellerde yapılması şartıyla tüm hastaların
%98’inde protez 10 yıl dayanır. 65 yaş üzeri, kadın, 70 kg altı ve az
hareketli kişilerde protezin ömrün kalan kısmında idare edebileceği
söylenebilir. Genel olarak kalça protezi iyi ellerde yapıldığında 20
yıl civarında tamamen ağrısız ve kalça fonksiyonlarının tam olduğu bir
yaşam süresi elde edilir.

Kalça protezinin iyi ellerde yapılması kadar ameliyathane ve ameliyat
sonrası bakım hizmetleride çok önemlidir. Bu operasyonun en önemli
komplikasyonu % 1-2 oranında enfeksiyondur.(en iyi ameliyathane
şartlarında). Enfeksiyon gelişirse ek cerrahi prosedürler gerekebilir.
İyi ameliyathane şartı dendiğinde enfeksiyon kontrolü çok iyi olan,
“laminar air flow” lu ameliyathaneler anlaşılmaktadır. Damar ve sinir
yaralanması riski neredeyse yoktur.

Operasyonda eklemin her iki yüzeyi plastik ve metal komponentlerle
değiştirilir. Konulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol
mevcuttur.Bunlardan biri polimetimetakrilat adı verile çimento ile
tespittir. Diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin gelişimine uygun
olarak kemikle bütünleşen parçalardan oluşan protezlerdir. Bazı
çimentosuz implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu
sağlayabilecek biolojik olarak aktif olan maddeler de bulunmaktadır .
İleri yaş ve ileri osteoporozu olanlar dışında günümüzde çimentosuz
protezler tercih edilmektedir. (Dizin tersine) Çimentosuz protez
sonrası belli süre koltuk değneği kullanılması gerekir.

Hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine, 2. gün tuvalete
oturmalarına izin verilir. Dikişler ortalama 15 günde alınır ve
sonrasında banyoya izin verilir. Hasta operasyonun ertesi gününden
itibaren kalça ve diz bükme ve adele güçlendirme ekzersizlerine
başlanır. Bu ekzersizler kalça fonksiyonlarının tamamen kazanılmasına
kadar devam eder. Genellikle 6. haftada tüm kalça fonksiyonları geri
döner. Kalçada protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de
yürüme ilk haftadan sonra ağrısızdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:45 pm

kas sikelet sistemi sorunları


Tedavinin Hedefi

-- Spina bifida olgularında hekimlerin hedefi çocuğa tutulum
seviyesinin izin vereceği optimum mobiliteyi kazandırmak ve hastalığın
neden olabileceği bir dizi komplikasyonu engellemektir.

-- Çok sayıda ameliyatlar, uzun hastane yatışları, uzun süreli
alçılamalar, komplike ortezleme ve rehabilitasyon işlemleri gerektiren
tedavi sürecinin çocuğu aile ve toplumdan izole ederek psikososyal
gelişimi inhibe etmesi riski her an hatırlanmalıdır.

-- Olgunun tutulum seviyesine, ailenin ve çocuğun potansiyeline göre
gerçekçi hedefler belirlenmeli, uzun dönem tedavi planları yapılmalı ve
sebatla hasta takip edilmelidir.

-- Bazı hastaların zamanla tekerlekli sandalye ile ambüle olmayı tercih
edebileceği hatırda tutulmalı, çocukluk dönemindeki terapötik
ambülasyonun genel büyüme gelişme ve sosyalleşme üzerindeki olumlu
etkileri nedeni ile her hastada maksimum ambulasyonu sağlama konusunda
gayret edilmelidir.

Tedavi sırasında :

1. Yatakta rahat bakılamayan hastanın bakımını kolaylaştırmak

2. Bakımı kolay ancak oturamayan hastada oturma dengesini sağlamak

3. Oturabilen hastanın daha iyi oturabilmesini ve ellerini kullanabilmesini sağlamak

4. İyi oturan hastanın ayağa kalkabilmesini sağlamak

5. Ayağa kalkabilen hastanın yürüyebilmesini sağlamak

6. Zor yürüyen hastanın iyi yürümesini sağlamak

7. İyi yürüyebilen hastanın pabuç giyme – nasırlaşma – ayak yarası vb.
sorunlarını çözmek amaçlarıyla hasta değerlendirilmeli, kontraktürler,
deformiteler ve instabiliteler saptanarak bunların her birine çözüm
aranmalıdır.

Bölgelere Göre Sorunlar

-- Omurga sorunlarının tedavisinde hedef oturmaya ve yürümeye engel olmayan dengeli bir postür elde etmektir.

-- Kalça sorunlarının tedavisinde hedef fleksiyon postürüne gidişi ve
tek taraflı çıkığın neden olabileceği pelvik oblikite ve bacak
kısalığını engellemektir. Kalçada fleksiyon kontraktürü lomber
hiperlordoz gelişimine neden olarak fleksiyon postürünü rijidleştirir.
Fleksiyon postüründe ayakta durmak ve yürümek biomekanik yönden büyük
enerji kayıpları gerektirir ve hastanın mobilizasyon potansiyelini
minimuma indirir. Her olguda olanaklar dahilinde kalça ve dizde
fleksiyon, ayakta ekin veya kalkaneus deformitesinin oluşması
engellenerek çocuğa mobilizasyon için çok avantajlı olan ekstansiyon
postürü kazandırılmalıdır. Ekstansiyon postüründeki çocuklar oturma ve
yürüme sırasında ellerini serbest olarak kullanabilecekleri için
psikososyal gelişmeleri ve gündelik yaşam aktivitelerinde avantaj
kazanırlar. Kalçada çıkık tedavisi çok tartışmalıdır, birçok olguda
çıkık ihmal edilebilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

- Kalça sorunlarının tedavisinde hedef fleksiyon postürüne gidişi ve
tek taraflı çıkığın neden olabileceği pelvik oblikite ve bacak
kısalığını engellemektir. Kalçada fleksiyon kontraktürü lomber
hiperlordoz gelişimine neden olarak fleksiyon postürünü rijidleştirir.
Fleksiyon postüründe ayakta durmak ve yürümek biomekanik yönden büyük
enerji kayıpları gerektirir ve hastanın mobilizasyon potansiyelini
minimuma indirir. Her olguda olanaklar dahilinde kalça ve dizde
fleksiyon, ayakta ekin veya kalkaneus deformitesinin oluşması
engellenerek çocuğa mobilizasyon için çok avantajlı olan ekstansiyon
postürü kazandırılmalıdır. Ekstansiyon postüründeki çocuklar oturma ve
yürüme sırasında ellerini serbest olarak kullanabilecekleri için
psikososyal gelişmeleri ve gündelik yaşam aktivitelerinde avantaj
kazanırlar. Kalçada çıkık tedavisi çok tartışmalıdır, birçok olguda
çıkık ihmal edilebilir.

Diz sorunlarının tedavisinde hedef fleksiyon deformitesinin
önlenmesidir. Tedavide yumuşak doku gevşetmeleri ve osteotomiler
uygulanır. Pes valgus veya torsiyonel deformitelerde sekonder genu
valgum da gelişebilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

Diz sorunlarının tedavisinde hedef fleksiyon deformitesinin
önlenmesidir. Tedavide yumuşak doku gevşetmeleri ve osteotomiler
uygulanır. Pes valgus veya torsiyonel deformitelerde sekonder genu
valgum da gelişebilir.

-- Ayak sorunlarının tedavisinde hedef flask, ayakkabıya girebilen,
yarasız bir ayak elde edilmesidir. Spina bifidalı olgularının % 75 inde
rastlanan ayak deformiteleri hastanın mobilizasyon kapasitesini
kısıtlar ve duyu kaybı olan ayak cildinde aşırı basınca maruz kalan
bölgelerde yaralar açılmasına neden olur. Erişkin dönemde vücud
ağırlığının artması sonrasında daha da yüksek basınçlar altında kalacak
olan ayak cildini korumak için küçük yaştan itibaren ortezler ve
gereken olgularda tenotomilerle mobil ve deformitesiz bir ayak
kazanılmalı ve korunmalıdır. Diğer nöromüsküler hastalıklarda büyük
kazanımlar sağlayan tendon transferleri spina bifida olgularının ayak,
diz ve kalçalarında da yıllarca denenmiş ancak olguların çoğunda
başarısızlıkla karşılaşılmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

Cerrahi Girişimlerde Genel İlkeler

-- 1. Her Deformite düzeltilmeli mi ?

-- Düzeltilemeyecek deformite yoktur. Ancak spina bifida olgularında
her deformitenin düzeltilmesi gerekli değildir. Deformitenin
düzeltilmesi belirgin fonksiyonel kazanç sağlamayacaksa cerrahi girişim
düşünülmemelidir.

Deformiteyi Düzeltme Endikasyonları

1. Bakımın kolaylaştırılması

2. Yara açılmasının engellenmesi

3. Oturma dengesinin sağlanması

4. Ayakta durma dengesinin sağlanması

5. Ekstremitenin orteze uyar hale getirilmesi

6. Kullanılan ortezin küçültülmesi ( KAFO’dan AFO’ya geçiş)

7. Ortezsiz ambulasyon sağlanması

8. Yürümenin kolaylaştırılması
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

2. Uygun zamanlama ile tek anestezi

-- Olgunun nöroşirürjik, ürolojik ve ortopedik bir dizi cerrahi
girişime gereksinim duyacağı hatırdan çıkarılmamalı ve uygun zamanlama
ile tek anestezi altında tek hastane yatışında maksimum cerrahi işlem
yapılmalı, çocuğun fiziksel ve psikososyal yönlerden hırpalanması
azaltılmalıdır.

3. Kompleks cerrahi girişim mi ?/minör cerrahi girişim mi?

-- Yürüme potansiyeli iyi olan çocuklarda kompleks cerrahi girişimlerle
bütün sorunlara agresif bir şekilde çözüm aranmalıdır. Yürüme
potansiyeli düşük olan torakal ve üst lomber tutulumlu olgularda
genellikle alt ekstremiteyi ortezle uyumlu şekle getirecek tenotomiler,
minör osteotomiler, artrodezler gibi işlemlerle sorunlar çözülmelidir.
Bu hasta grubunda uzun hastane yatışları, uzun süreli alçılar ve
çeşitli komplikasyonlara neden olabilecek büyük cerrahi girişimlerden
kaçınılmalıdır.

4. Tenotomi / tendon uzatma

-- Spina bifidalı olgularda alt ekstremitede tendon uzatmalar
(aşiloplasti vb.) sonrası kontraktürlerin nüks oranı çok yüksektir.
Tutulumu çok hafif, rehabilitasyon potansiyeli çok iyi olgular dışında
tendon uzatma tercih edilmemeli, tenotomi yapılmalıdır.

5. Tendon transferleri tercih edilmemelidir

-- Tendon transferlerinin başarısızlık nedenleri:

Transfer edilen tendonun güçsüzlüğü

Fark edilemeyen spastisite

Hastanın ekstremitesindeki aşırı yüklenmeler karşısında güçsüz kalması

Doğal nöromotor gelişimin eksikliği nedeni ile fazik integrasyon sağlanamaması


6. Osteotomi / Artrodez

-- Ayak ve ayak bileğinde poliomiyelit gibi hastalıklarda başarılı
sonuçlar alınmış olan artrodez girişimleri spina bifida olgularında
duyu kaybı nedeni ile başarısız kalmıştır. Ayakta artrodez sonrası
esneklik kaybı olabildiği için yara sıklığı da artmaktadır. Triple
artrodez seçme olgularda iyi netice vermektedir ancak özellikle ayak
bileği artrodezinden kaçınılmalıdır.

7. Erken mobilizasyon

-- Patolojik kırıkların engellenmesi için erken mobilizasyon
sağlanmalıdır. Uzun süreli immobilizasyonu önlemek için alt
ekstremitede yapılacak bütün operasyonlar olabilidiğince aynı zamanda
yapılmalıdır. Farklı seanslarda yapılması gereken ameliyatlar arasında
kemiğe yeniden kalsifiye olabilme imkanını tanımak için operasyonlar
arasına aylar konulmalıdır.

8. Diğer branşlarla işbirliği

-- İlgili branşlarla düzenli işbirliği yaparak çocuğun özellikle
ürolojik ve nörolojik sorunlarının komplikasyonlara neden olması
engellenmelidir.

9. Düzenli Kayıt Tutulması

-- Spina bifidalı çocukların tedavisi hayat boyu süreceği ve karmaşık
tedaviler uygulanacağı için tıbbi kayıtların düzenli tutulması şarttır.

Gelişim Dönemi ve Yaşa Bağlı Ortopedik Tedavi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

OSTEOARTRİT:KİREÇLENME


Osteoartrit Nasıl Bir Hastalıktır?

Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) en sık görülen eklem hastalığıdır.
Eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve hatta
kaybına neden olur. Ayrıca, eklem kıkırdağının altındaki kemik
dokusunda da değişiklikler sonucu kemikte büyümeler ve eklem kenarında
çıkıntılar gelişir. Sonuçta osteoartrit eklemlerin normal yapısını
bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olan bir hastalıktır.




Osteoartrit Neden Olur?

İki önemli faktör osteoartrit gelişmesinde önemli rol oynamaktadır:
1. Eklemlerin üzerlerine binen yükü dengeli bir şekilde emip dağıtarak,
istenen hareketi rahat yapmasını sağlayan eklem kıkırdağı, kemik,
bağlar gibi yapılarda doğumsal ya da sonradan gelişen bozukluklar
2. Vücut kilosunda artışta olduğu gibi eklemlerin üzerindeki yüklerin
ya da mesleki nedenlere bağlı olarak eklemlerin normal çalışma
koşullarının değişmesi.



Osteoartritin Gelişmesini Kolaylaştıran Faktörler Nelerdir?

Yaş. Osteoartrit orta-ileri yaşların hastalığıdır. Kırk yaşından önce
görülmesi çok nadirdir. Yaş ilerledikçe hastalık görülme sıklığı artar.
Örneğin, yetmiş yaşındaki insanların yaklaşık dörtte üçünde osteoartrit
bulguları vardır.

Kalıtım. Bazı ailelerde çok daha sık olarak ve daha erken yaşlarda
osteoartrit geliştiği bilinmektedir. Özellikle el parmak eklemlerinde
şişlere neden olan ve "nodüllü osteoartrit" diye bilinen türünde
kalıtımın katkısı çok belirgindir.

Cinsiyet. Diz ve ellerde görülen osteoartrit kadınlarda daha sık
görülür. Kalça eklemi osteoartriti ise kadın ve erkeklerde eşit oranda
görülmektedir.

Kilo. Fazla kilo ve şişmanlık eklem üzerine binen yükü artırarak
özellikle diz osteoartriti gelişme olasılığını yükseltmektedir. Ayrıca,
osteoartriti olan kimselerde kilo artışı şikayetlerin ortaya çıkmasına
ya da artmasına neden olabilmektedir.

Eklemlerde yapısal bozukluklar. Eklemlerde doğuştan görülen (örneğin
kalça çıkığı, kalça eklemi ile yuvası arasındaki uyumsuzluklar) ya da
sonradan kaza, travma, hastalık gibi nedenlerle gelişen yapısal
bozukluklar, eklemin işleyişini aksatarak osteoartrit gelişme riskini
artırmaktadır.

Eklem hastalıkları. Osteoartrit, eşlik eden başka herhangi bir hastalık
olmaksızın görülebileceği gibi, eklemlerde görülen özellikle iltihabi
nitelikli hastalıkların eklemde yaptığı yapısal bozukluklara bağlı
olarak da gelişebilir ("ikincil osteoartrit").

Eklemlerin aşırı kullanılması. Mesleki nedenlerle ya da yaşam tarzına
bağlı olarak belirli eklemlerin aşırı kullanılması osteoartrit riskini
artırmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
SERKAN11
{***KRAL***}
{***KRAL***}
SERKAN11


Erkek Mesaj Sayısı : 1081
Yaş : 30
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : -MeKaNcI-
Lakap : aDS_Coo
(ENERJİ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue49 / 10049 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(REPP) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue21 / 10021 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue45 / 10045 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Fizik tedavi Fenerbahce
(ADIM) : !^^SeRkAn^^!
(S.ADIM) : boşver sALLa
(YAŞIM) : 13_14 gircem
(NERELİ) : ***TOkat***
(KANKA\'LIK) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue88 / 10088 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Fizik tedavi Left_bar_bleue34 / 10034 / 100Fizik tedavi Right_bar_bleue

(AVATAR) : Fizik tedavi Bayrakqb6
Ruh Hali : Fizik tedavi Cesaretli
Hayvanım : Fizik tedavi Esek
(Seviye) : Fizik tedavi Biere9
Rep Puanım : 4682590022212
Ödülü : Fizik tedavi Araba
Kayıt tarihi : 08/09/08

mEkAnN
mEkAnN: -MeKaNcI-

Fizik tedavi Empty
MesajKonu: Geri: Fizik tedavi   Fizik tedavi Icon_minitimeSalı Eyl. 16, 2008 3:46 pm

Osteoartrit Hangi Eklemlerde Görülür?

Osteoartrit en sık diz, kalça, el parmak eklemleri, ayak başparmağı ve omurgada görülür.

Diz osteoartriti özellikle bayanlarda sıktır ve artan kilo (şişmanlık)
ile görülme olasılığı artar. Genellikle her iki dizi etkiler.

Kalça osteoartriti erkeklerde de kadınlar kadar sık görülür. Doğumsal
kalça eklemi uyumsuzlukları, kalça ekleminin edinsel hastalıkları ve
belirli meslekler (örneğin çiftçilik) kalça osteoartriti için risk
faktörleri arasında sayılmaktadır.

El parmaklarında, özellikle en uçta bulunan eklemlerde ve baş parmak
kökünde görülen osteoartrit, kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem
şişlerine neden olabilmektedir. Bu nedenle "nodüllü osteoartrit" olarak
bilinmektedir. Genellikle ilk ortaya çıktıklarında ağrılı, kızarık ve
şiş olmakla beraber, bir süre sonra kızarıklık ve ağrı geriler ve
genellikle el parmak işlevlerini aksatacak düzeyde şekil ve hareket
bozukluğuna neden olmazlar.

Ayak başparmağında görülen osteoartrit başparmağın dışarı doğru
eğrilmesine ve/veya hareketlerinin tama yakın kaybına neden olur. İlk
ortaya çıktığında, eldeki nodüller gibi ağrı ve şiş ile birlikte
kızarıklık da görülebilir ve yanlışlıkla gut hastalığı geliştiği
düşünülebilir.

Osteoartrit, omurganın en hareketli bölgeleri olan boyun ve belde de
görülebilir. Kemik çıkıntıların sinir kanallarını ya da omurilik
boşluğunu daraltmasına bağlı olarak şikayetlere neden olabilir.



Osteoartritin Belirtileri Nelerdir?

Hastalar en sık olarak osteoartrit gelişen eklemlerin hareketlerinde
kısıtlanma ve ağrıdan yakınırlar. Kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem
şiş görünebilir. Hareket sırasında eklemde çıtırtılar duyulabilir.
Belirtilerin arttığı alevlenme dönemleri olabildiği gibi, uzun süren
şikayetsiz dönemler de görülebilir.

Ağrı genellikle hareket sırasında ya da günün ilerleyen saatlerinde
görülürken, yakınmalar dinlenmeyle rahatlar. Uzun süren dinlenme
sonrası ya da oturur durumdan harekete geçince, hareketlerde kısa süren
bir tutukluk olabilir. Bu durum hareket ettikçe dakikalar içerisinde
düzelir. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ve aşınma ilerledikçe,
istirahat sırasında da ağrı görülebilir ve hareketler günlük yaşam
işlevlerini aksatacak düzeyde kısıtlanabilir. Osteoartrit olan ekleme
komşu kaslarda zayıflama ve güçsüzlük dikkati çeker. Kaslarda kramplar
da görülebilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mekann.benimforum.org
 
Fizik tedavi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
***{MeKaN}*** :: Tarih - Kültür - Sanat :: Sağlık-
Buraya geçin: