***{MeKaN}***
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

***{MeKaN}***

wWw.mEkAnN.mUtLuFoRuM.OrG
 
AnasayfaSERKANGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Laikliğe haksızlık anti demokratiktir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
{Aşık}{Kul}
*(YENİ-ÜYEMİZ)*
*(YENİ-ÜYEMİZ)*
{Aşık}{Kul}


Erkek Mesaj Sayısı : 331
Yaş : 29
Nerden : hEladan
(ENERJİ) :
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Right_bar_bleue

(REPP) :
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Left_bar_bleue12 / 10012 / 100Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Galatasaray
(ADIM) : _DOLDUR_
(S.ADIM) : _DOLDUR_
(YAŞIM) : _DOLDUR_
(NERELİ) : _DOLDUR_
(KANKA\'LIK) :
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Right_bar_bleue

Rep Puanım : 100
Kayıt tarihi : 09/09/08

mEkAnN
mEkAnN: 12

Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Empty
MesajKonu: Laikliğe haksızlık anti demokratiktir   Laikliğe haksızlık anti demokratiktir Icon_minitimeÇarş. Eyl. 17, 2008 5:46 pm

Laikliğe haksızlık anti demokratiktir



AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin,
her konuda ret cephesi haline geldiğini, bunun, ''Bana yar olmayanı,
kimseye yar etmem' anlayışı'' olduğunu belirterek, ''Bu, iktidarın su
içme ihtimali olan her kuyuya zehir atma gayretidir. Bazı muhalefet
partilerinin gerçekçilik zemininden uzaklaşmasını, halkla
buluşabilecekleri mecraları bir türlü yakalayamamalarına bağlıyorum''
dedi.



Erdoğan, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, yarın hem 23 Nisan
Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı hem de TBMM'nin açılışının 88.

yıldönümü kutlayacaklarını anımsattı.



''23 Nisan 1920'nin, siyasi hayatımızdaki anlamı ve yeri üzerine
yeniden düşünmenin, hem bugün hem gelecek açısından istikamet tayin
edici

vasfını yeniden hatırlamamızın önemli olduğunu düşünüyorum'' diyen
Erdoğan, 1920'nin zor şartlarında yapılan temel bir tercihle, milli

mücadelenin millet iradesine sımsıkı bağlanmasının, Türk milletinin
tarih yolculuğunda bir sıçramaya, yeni bir safhaya denk geldiğini

söyledi.



Bu yeni safhada, milli egemenlik kavramının, Türk milletinin tarihi
yürüyüşünde bir pusula olduğunu, millet mukadderatına hakim hale

geldiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye ve milletin çağdaşlaşma
istikametinin, 23 Nisan 1920'de belli olduğunu kaydetti.Erdoğan, bu
istikametin, milli egemenlik fikri etrafında inşa edilen, milletin ve
millet iradesinin üstünlüğüne dayalı bir siyasi-toplumsal düzen
olduğuna işaret ederek, ''Bugün sahip olduğumuz modern siyasi-hukuki
kavram ve kurumların temelinde milli egemenlik fikri vardır'' dedi.



''MECLİS, CUMHURİYETİN KALBİ'



Milli egemenlik fikrinin, parlamenter demokrasinin olmazsa olmazı,
vazgeçilmezi olduğunu ifade eden Erdoğan, bu gerçeğin en veciz
ifadesini, ******'ün ''Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir''
sözünde bulduğunu belirtti.



Demokrasiyi, ''siyasi idarenin, meşruiyetini millete, topluma, halkın
iradesine dayandıran bir düzen'' olarak tanımlayan Erdoğan, demokratik

sistemlerde, meşruiyetin kaynağının millet olduğunu vurguladı.Erdoğan,
millet iradesinin oluştuğu yerin de seçilmiş meclis olduğuna dikkati
çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:



''Onun için çatısı altında bulunduğumuz bu yüce Meclis, demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin kalbidir.
Demokrasinin mümkün olabilmesi, millet dışında bir siyasi meşruiyet
kriterinin dışlanmasını gerektirir. Siyasi meşruiyeti keyfilikten ve
şahsilikten arındırarak, milleti meşruiyetin yegane kaynağı haline
getirmeden, demokrasiden söz edilemez. İşte bu sebeple milli egemenlik,
demokrasiyi mümkün ve zorunlu kılan bir ilkedir.



Meşruiyeti millete veren milli egemenlik fikri, siyasi temsilin de
millete dayandırılmasını gerektirmekte, monarşik bir yapıya izin
vermemektedir. Hiç kimse, milletten almadığı bir temsil yetkisini
kullanamaz. Bu, seçkin bir zümrenin, bir grubun, bir cemaatin değil,
bir bütün olarak milletin söz sahibi olması, hiçbir grup ya da zümrenin
toplumu tahakküm altına almaması esasına dayanan bir yönetimdir.''



''MİLLİ EGEMENLİĞİN GÖLGELENMEYE ÇALIŞILMASI''



Başbakan Erdoğan, milli egemenlik fikri, modern siyasi ve hukuki
kavramın, dünyayı şekillendiren ana kaynak niteliğinde olduğunu dile

getirerek, demokratik bir yarış sürecinin sonunda, TBMM çatısı altında
yer almaya hak kazananların da milli egemenlik nosyonunun muhafazasında
ne kadar özenli davranması gerektiğinin ortada olduğunu söyledi.



Meclisin varlık nedeninin, milli egemenliğin güçlendirilerek
sürdürülmesi, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işler kılınması
için emek sarf edilmesi olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Zaman zaman
Türkiye'de milli iradeyi değersiz hale getirmek, milli egemenlik
fikrini aşındırmak isteyen demokrasi dışı yaklaşımların revaç bulmaya
başladığını görebiliyoruz. Cumhuriyet, laiklik, demokrasi gibi ortak
değerlerimizin tartışmaya açılarak milli egemenliğin gölgelenmeye
çalışıldığı süreçlere şahit olabiliyoruz'' diye konuştu.Erdoğan, millet
egemenliğine dayalı temsili demokrasiyi benimsemiş siyasi ve toplumsal
aktörlerin asla düşünemeyecekleri, asla ifade edemeyecekleri
otoriter-dayatmacı sözde fikirlerin, bu konjonktürde gündeme daha rahat
sokulabildiğini belirtti.



''ATATÜRK'Ü YENİDEN OKUMALARINI TAVSİYE EDİYORUM''



''88 yıl önce, ****** ve dava arkadaşlarının tereddütsüz benimsediği
milli egemenlik ilkesinin içi, çeşitli özel gerekçelerle ve çıkar
mücadeleleri adına boşaltılıyor, sulandırılıyor'' görüşünü dile getiren
Erdoğan, heyecana kapılıp, ''Biz laikliği millet oyuyla mı getirdik''
diyenlerin bile çıktığını söyledi. Erdoğan, ''Onlara dönüp, ******'ü,
milli mücadele ve inkılap tarihimizi yeniden okumalarını tavsiye
ediyorum'' dedi.



Erdoğan, milli mücadelenin en zor zamanlarında bile ******'ün, TBMM'yi
devre dışı bırakmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:



''Millet iradesini ve onun tecelligahı olan bu yüce Meclisi, meşruiyet
kaynağı olarak daima muhafaza etmiştir. Millet adına alınacak bütün

kararların meşruiyetini burada, milletin verdiği yetkide aramıştır. En
kritik kararlar, Meclis çatısı altında müzakere edilerek alınmıştır.
TBMM, bu itibarla Kurtuluş Savaşımızın karargahı olmuştur. ******'ün
önderliğinde Kurtuluş Savaşımızdan muzaffer olarak çıkan da
cumhuriyetimizi kuran da o Millet Meclisidir.



Cumhuriyetle birlikte yeni rejimin bütün esasları, yine aynı
hassasiyetle TBMM'nin onayına müracaat edilerek hayata geçirilmiştir.
Zira yeni siyasi, hukuki ve toplumsal düzenin, millete dayatılması
değil, benimsetilmesi amaçlanmıştır. ******'ün bu sebeple o sancılı
kuruluş yıllarının bütün zorluklarına rağmen Meclis iradesine başvurma
ilkesini nasıl çalıştırdığını, en ileri reformları bile bu özen içinde
gerçekleştirdiğini özellikle hatırlatmak isterim. Cumhuriyetimizin
çağdaşlaşma hedeflerini milletimiz eğer benimsemişse o da işte bu
sayededir.''



''LAİKLİK, MİLLETE MAL OLMUŞTUR''



''Laiklik ilkesi de yine milletimize mal edilmek maksadıyla tedrici bir
yöntem izlenerek cumhuriyetimizin temel bir niteliği haline
getirilmiştir'' diyen Erdoğan, 1924'ten itibaren belirli aşamalardan
geçildikten sonra, 1937'de laiklik ilkesinin, TBMM'de görüşülüp
oylanarak, Anayasaya girdiğini anımsattı.



Bugün, milletin bireysel tercihlerinin güvencesinin laiklik; laikliğin
güvencesinin de onu benimsemiş olan millet olduğunu belirten Erdoğan,

''Görüyoruz ki başlangıçta amaçlandığı gibi süreç kendini tamamlamış,
başarıya ulaşmış ve laiklik millete mal olmuştur. Bugün hala ******'ün
arkasına saklanarak milleti, milletin iradesini, laikliğe tehdit olarak
görenleri anlamak mümkün değildir. Bu anlayışta olanlara söylüyorum;
******'e de cumhuriyete de laikliğe de yapılacak en büyük haksızlık,
en vahim kötülük bu antidemokratik yaklaşım tarzıdır. Rahat olun, size
rağmen laikliğin güvencesi millettir, millet olmaya devam edecektir''
diye konuştu.





''KENDİNİ BULMA DURUMU''



Erdoğan, bu konjonktürün, bazılarında akıl tutulmasına yol açarak,
demokrasinin, millet egemenliğinin olmazsa olmazı genel ve eşit oy

ilkesini bile tartışmaya açabildiklerini ifade etti. Erdoğan, akıl
tutulması yerine, bir kendini bulma durumundan söz etmenin daha doğru

olabileceğini vurguladı.



Türk siyasi tarihinde olduğu gibi, bugün de Türkiye'de demokratik
görünümlü otoriter dayatmacı zihniyetin örneklerini bulmanın mümkün

olduğunu vurgulayan Erdoğan, son zamanlarda muhalefetin artan biçimde
gerçekçilik ve inandırıcılık sorunuyla karşı karşıya kaldığını savundu.

Demokrasinin sağlığı bakımından, bunun nedenleri üzerinde ciddi
durulması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunun, sadece bazı muhalefet

partilerinin sorunu olarak görülüp, geçiştirilemeyecek kadar mühim bir sorun olduğunu vurguladı.



''SADECE MİLLETLE DEĞİL GERÇEKLERLE DE ARASI AÇILMIŞSA''



Eğer bir demokraside muhalefetin, sadece milletle değil gerçeklerle de
arasının giderek açılmaya başlaması halinde durup düşünmesi gerektiğini

belirten Erdoğan, şunları kaydetti:



''Her ne kadar bu özeleştiriyi yapmak öncelikle yine muhalefet
partilerinin sorumluluğu olsa da iktidar olarak biz de onlara yapıcı
eleştirilerle katkıda bulunmaya hazırız.Bazı muhalefet partilerinin
gerçekçilik zemininden uzaklaşmasını, öncelikle halkla
buluşabilecekleri mecraları bir türlü yakalayamamalarına bağlıyorum.
Millete daha iyisini vaat etmek, iktidarı daha iyisini yapmaya
zorlamak, eksikleri işaret ederek eleştirmek yerine, bugün muhalefet ne
yazık ki her konuda bir ret cephesi haline gelmiştir. Tek yaptıkları,
her yeniliğe, her değişikliğe, atılan her adıma, milletin hayrına mı
şerrine mi olduğuna bakmadan karşı çıkmaktır. Bu anlayış, 'bana yar
olmayanı, kimseye yar etmem' anlayışıdır. İktidarın su içme ihtimali
olan her kuyuya, zehir atma gayretidir bu. Yalnız, milletin bütün su
kaynaklarını kirletmeye çalışanların, kendilerine sormaları gereken
basit bir soru var; o su kaynakları yarın, onlara da lazım olmayacak
mı?Öyle zannediyorum ki, 'ben kazanamayacaksam, herkes kaybetsin'
saplantısı, muhalefetin bu basit gerçeği bile görmesine engel oluyor.''



''SÜRREALİST SİYASET ÇİZGİSİ''



Ana muhalefete; ''Gelin, 'bu saplantıdan kurtulun,' diyorum. Kendinizi
umutsuzluğa, çaresizliğe bu kadar kaptırmayın. Milletin sesine kulak

verirseniz, sizin de kazanma şansınız olabilir'' diye seslenen Erdoğan,
demokrasinin özünde millete güvenmek olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle
konuştu:



''Önce buna kendiniz inanın... Gelin, işe buradan başlayın. Kanaatimce
muhalefet, ilk olarak milletle barıştıktan sonra ikinci olarak da son

yıllarda giderek daha fazla küstüğü gerçekler dünyasıyla artık
barışmalıdır. Muhalefetin içine kapandığı vehimler dünyasından çıkma

zamanı artık gelmiştir. Çaresizlik ve umutsuzluğun ittiği bu fantastik
dünya, sadece muhalefet partilerinin kendilerine değil, Türkiye'ye,

millete, memlekete zarar vermektedir.



Ben hoşgörülerine sığınarak bu durumu, resim sanatındaki 'sürrealist'
akımlara benzetiyorum. Özellikle ana muhalefet partisinin, neredeyse

tamamen 'sürrealist', yani gerçek-üstücü bir siyaset çizgisine
kaydığını görüyoruz. Gerçeklere küsmenin kimseye faydası olmamıştır.
Gelin bundan da vazgeçin.''



"****** BİRAZ CİDDİ OL ÜLKEYE BİR FAYDAN OLSUN"



Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz ******'a sert eleştirilerde bulundu.

Erdoğan, "Ana muhalefet lideri ****** benim ABD Başkanı Dick Cheney'e
bize açılan davayı şikayet ettiğimi iddia etti. Bunu bizzat Beyaz Saray
yalanladı inanmadı. Başbakan yalanlasın diyor. Yalanlıyorum inanacak
mısın? İki tane profesyonel tercüman vardı yanımızda. Ya onlar söyledi
******'a b iddiayı ya da Dick Cheney, ******'ı arayıp beni şikayet etti

****** akşam başka konuşur sabah başka konuşur. Ne istediğini bilmeyen
çocuklar gibi sızlanma. Biraz ciddi ol ülkeye bir faydan olsun.Dünya
Türkiye'nin değil muhalefetin halini ayıplıyor" dedi.





AJANSLAR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Laikliğe haksızlık anti demokratiktir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
***{MeKaN}*** :: Gündem :: Türkiye Gündemi-
Buraya geçin: