***{MeKaN}***
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

***{MeKaN}***

wWw.mEkAnN.mUtLuFoRuM.OrG
 
AnasayfaSERKANGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Yavuz Sultan Selim

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
{Aşık}{Kul}
*(YENİ-ÜYEMİZ)*
*(YENİ-ÜYEMİZ)*
{Aşık}{Kul}


Erkek Mesaj Sayısı : 331
Yaş : 29
Nerden : hEladan
(ENERJİ) :
Yavuz Sultan Selim Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Yavuz Sultan Selim Right_bar_bleue

(REPP) :
Yavuz Sultan Selim Left_bar_bleue12 / 10012 / 100Yavuz Sultan Selim Right_bar_bleue

(PAYLAŞIM) :
Yavuz Sultan Selim Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Yavuz Sultan Selim Right_bar_bleue

(TAKIMI) : Yavuz Sultan Selim Galatasaray
(ADIM) : _DOLDUR_
(S.ADIM) : _DOLDUR_
(YAŞIM) : _DOLDUR_
(NERELİ) : _DOLDUR_
(KANKA\'LIK) :
Yavuz Sultan Selim Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Yavuz Sultan Selim Right_bar_bleue

(SİTE GÜCÜ) :
Yavuz Sultan Selim Left_bar_bleue1 / 1001 / 100Yavuz Sultan Selim Right_bar_bleue

Rep Puanım : 100
Kayıt tarihi : 09/09/08

mEkAnN
mEkAnN: 12

Yavuz Sultan Selim Empty
MesajKonu: Yavuz Sultan Selim   Yavuz Sultan Selim Icon_minitimeC.tesi Eyl. 20, 2008 5:51 pm

Bir gece yatağımda uyuyakalmışım. Sabah namazını kıldıktan sonra hizmetlerine koştum.



-Bu gece görünmedin, ne işteydin? diye sordular.



Birkaç gecedir uykusuz kaldığım için, bu gece gaflete geldiğimi ve hizmetlerinden mahrum olduğumu özürle beyan ettim.



-İmdi, ne düş gördünse beyan eyle, buyurdular.



-Arza kabil bir düş görmedim, diye cevap verdim. Tekrar buyurdular ki:



-Bu ne sözdür?



Bir geceyi tamamen uyku ile geçiresin de, bir vakıa görmeyesin.
Herhalde görmüştür. Başka vadide biraz konuştuktan sonra tekrar bana
dönerek:



-Abes söyleme. Herhalde bu gece bir vakıa görüşmüştür. Söyle gizleme! dedi.



Her ne kadar düşündümse de görmüş olabileceğim bir şey aklıma gelmedi. İşe yarar bir şey görmediğime yemin ettim.



Sultan, mübarek başlarını sallayarak hayret gösterdiler. Ben de "sebebi
ne olabilir?" diye hayret ettim. Hemen sonra Kapuağası ' nın dairesine
bir iş için beni gönderdiler. Oraya vardığımda gördüm ki Hazinerdar
başı Mehmet Ağa, Kilercibaşı, Sarayağası ve Kapuağası Hasan Ağa
adetleri üzerine otururlar. Ama kapuağası Hasan Ağa düşünceli ve şaşkın
bir vaziyette başını öne eğmiş, gözleri yaşlı, olarak oturuyordu. Bu
zat esasında, sessiz hallerine benzemiyordu. Bir kimsenin vefat etmiş
olduğunu zannettim.



-Ağa hazretleri kalbiniz gamlı, gözünüz yaşlı görünür. Sebebi ne ola? dediğimde,



-Hayır bir şey yok, diye gizlemesi üzerine Hazinedarbaşı:



-Kardeş, Ağa'ya bu gece bir vakıa olmuş da o uykunun sarhoşluğundadır., dedi.



Bunun üzerine:



-Allah için haber verin, padişahımız elbette vakıa görmüşsündür, söyle
diye bu benden anlatmamı istediler. Herhalde zorlama asılsız değildir.
İyi armağandır anlatınız dedim. Rüyayı nakletmesi için ağayı
sıkıştırdık. Ağa utanma hissi ağır basan bir şahıs olduğundan
anlatmaktan kaçındı ve:



-Benim gibi yüzü kara günahkarın ne rüyası olur ki padişahın huzurunda
anlatmaya değsin, kerem edin bana bu teklifte bulunmayın, dedi. Biz
sıkıştırmaya, o da vazgeçirmek için yalvarmaya devam etti. Nihayet
Mehmet Ağa:



-Nice söylemezsin, bize anlattığı da buna memur olduğunu naklettim.
Gizlenmesi ihanet olmaz mı? deyince, Ağa sırrının mührünü açıp anlattı.




-Bu gece rüyamda gördüm ki, eşiğinde oturduğumuz bu kapıyı hızlı hızlı
çaldılar. "Ne haber var" diye ileri baktım, vardım; kapı, dışarısı
görünecek fakat bir adam sığmayacak kadar az açılmış. Taşlık, ucu
sarkıtılmış sarıklı nurani kimselerle dolu, elleri bayraklı ve silahlı
mükemmel şahıslar. Kapının dibinde, elleri sancaklı dört nurani kimse
durur. Kapıyı vuranın elinde Padişah' ın Aksancağı var. Bana dedi ki :



-Bilir misiniz niye gelmişiz? Ben de :



-Buyurun, dedim. Dedi ki :



-Bu gördüğün kimseler Resulullah (s.a.v.)' ın ashabıdır. Bizi Hazret-i
Resulullah Selim Han' a selam etti ve buyurdu ki : Kalkıp gelsin ki
Haremeyn hizmeti ona buyruldu. Gördüğün dört kişiden, bu Ebu Bekr-i
Sıddıyk, bu Ömerü'l Faruk, bu Osman-ı Zi'n-Nureyn' dir. Seninle konuşan
ben ise, Ali bin Ebi Talib' im. Var, Selim Han' a söyle dedi ve
nazarımdan galip oldular.



Ben dehşetle kendimden geçip tere batmış ve sabaha kadar baygın yatıp
kalmışım. Oğlanlar, teheccüd zamanında mütad üzere kalkmadığımı
hastalığa yormuşlar ve sabah namazı vakti geçeceği zaman gelip beni
uyarmak için yapmışlar, görmüşler ki suya düşmüş gibi ıslak yatarım.



Elbise değiştirmek için yenilerini getirip o aralık, beni
uyandırmışlar. Aklım başıma gelince, acele ile kalkıp namaza yetiştim.
Ama tamamen sükunete eremedim. Ağa bunları anlatırken ağlıyordu.



Padişah' ın beni istediğini bildirdiler, derhal huzurlarına gittiğimde,
o hizmeti sual etmeyip tekrar yeni rüyadan bahis açarak:



- Şu senin bu gece sabaha dek uyuyup bir vaka görmediğin bana tuhaf gelir. Hemen şöyle hayvan gibi yatıp uyudun mu?



Dedim ki:



-Padişahım, vakıayı bu Hasan kulunuz (Hasan Can) görmediyse bir Hasan
kulunuz (Kapıağası Hasan Ağa) görmüş. Emriniz olursa arz edeyim.



Buyurdular ki :



-Söyle görelim... Ben de hadisenin tamamını naklettim. Ben anlattıkça
mübarek çehreleri kızarmaya başladı ve vararak mübarek gözlerine yaş
geldi. Bitirince buyurdular ki :



-Derd -mendin safa' yı meşrebi (Zavallının tıynetinde safiyet) varmış,
sen onu bize methettikçe "Bir kimseyi ibadet eder görürsün hemen veli
sanırsın" diye seni alaya alırdık, boşuna methetmezmişsin ... Ve
devamla :



-Biz sana demez miyiz ki, biz bir tarafa memur olmadan (emir
verilmeden) hareket etmemişizdir. Atalarımız vilayetden behre-mendler
idi (velilikden nasip sahibiydiler) , kerametleri vardır. İçlerinde biz
onlara benzemedik .. diyerek kendilerini küçük göstermeye çalıştılar.



Bu rüyadan sonra Arap Seferi hazırlıklarına başladılar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yavuz Sultan Selim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
***{MeKaN}*** :: Eğlence :: Rüya Tabirleri-
Buraya geçin: